uykuların içindeki resimlere benziyordun arkama düşen duvarın soğukluğu olmasa ellerimi sokup çıkaracaktım gözlerimden düşleri
...
ikindi üzerine benziyor gecenin pus oturmuş dalgınlığı otomobil ışıklarından akan sisler pencereye bulut ve sarmaşıkların arasından geçen ayın kılcan damarları
siyahla bölüştüğüm anıların resmi geçitleri gelip geçen siren seslerine takılıp kalmış radyoda kan aranıyor anonsu bir yerlerde ölen,sevişen,doğan biçimsiz hayat
birden yürekle us arasına sıkışıyor hasret beton yığınlarının ardı deniz biliyorum ve resmi hüzünler yasadışı konaklıyor limanın zifirisinde
ulan üstüm başım yırtılmış kimsesizlikten bağırsam duyacak bir ruh bile yok küllüğün asık suratına gömdüğüm izmaritler ve kirli sakal bırakmış bir mevsim var işte
peronların tabelaları gelmeyeceklerin rakımını gösteriyor caddelerde buğuya batmış camekan içinde put resimleri kuru öksürükle başlayıp kusmaya kadar giden hasta bir gece
uzakları tütünle kim harman etti.?
her cıgara dalı farklı özlemlerle batıyor ciğerlerime gri dağılışıyla çizdiği sevgili atar damarıma zehir olup karışıyor her adım atışım kaldırımda bir eski adımı uyandırıyor paltomun içine saklanmış kadın göğsümün ekseninde geometrik şekil ağlıyor bu nasıl bir göz yaşı bu nasıl bir haykırış kendimi duvarlara vura vura dövesim var karantina altı bir şizofreniyle bir oda,bir sokak,bir kayboluş arası geziniyorum
anılarımda bitti..! elim ayağım Azrail kent kutsal yalnızlığını giymiş bende yitik düşler senfonisi oyun bitmiştir
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
DUVAR ÇATLAĞI ŞİİR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DUVAR ÇATLAĞI ŞİİR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ufukları aydınlatmaya ne güneş nede ay kıfayetsız Ümitlerimi yitiriyorum günbe gün ruhum bunalıyor betonlaşan Doğan'ın harcanmasından acımasız bir tutumla Huzuru kaybettik arıyoruz Engin denizlerde gördükçe solgun benizleri ve boynu bükükleri Artık düşlerimizde kaybettim.böyle nasıl yaşarım meçhul geleceğim Her kelimesine katılıyorum sevgili Bülent yüreğine sağlık hoşça kal
Nasıl yağmur yağıyor yüreğime...Bu zifiri gecede...fener alayı gibi geçiyor anılar gözlerimin içinde...Işıksız renksiz olanca gürültüsüyle...Bir kere daha küfür sallıyorum geceye... Çekip vurasım var geceyi. Hatta yağmurları...Yüreğime takılı bir kelepçe...ellerim iki yana düşse ne olur ki... Şimdi kalkıp gidesim var haritalarda olmayan yollara düşesim var...Gözlerimde atıyor kalbim...çekip çıkarasım var..
Uçurum kenarlarında tutunur asi çiçekler yaşama...O derin boşluklarda esen rüzgarlara karşı... Oyun yaşam denizinde devam ederken bile...
Yağmur yağıyor şehrime...Felaket bir günün ardından geldi bu şiir...İçime dokundu ... Bazen yaşam aynı oyunları oynatıyor bizlere...
Tek kelime ile muhteşemdi şiir.... Susturamadım yüreğimi...Bağışla şair... Saygı ile...
Ufukları aydınlatmaya ne güneş nede ay kıfayetsız
Ümitlerimi yitiriyorum günbe gün ruhum bunalıyor betonlaşan Doğan'ın harcanmasından acımasız bir tutumla
Huzuru kaybettik arıyoruz Engin denizlerde gördükçe solgun benizleri ve boynu bükükleri
Artık düşlerimizde kaybettim.böyle nasıl yaşarım meçhul geleceğim
Her kelimesine katılıyorum sevgili Bülent yüreğine sağlık hoşça kal