rengine tabidir suskunluğumkurumuş altın rengidir sokakların ipleri sağı ve solu demli çay gibi kahve renginin adı var benimse varacak sabahım var önümde hâlâ susuyorsam ve hâlâ inciniyorsam sâdık oluşum kaleme ve sarmaşığa... kokar al yazmada esrik bir bahar çiçeği neden ağlar kara gecede çılgın bir seher yeli niye sarnışık bir köpek uğultusu vurur en derin sessizliğimi niye niye niye ahımda bir bayram sızısı.. sarmaşık kıvrımları, örümcek ağı en kasvetli zehrim yıldızları da düşürelim bu geceye nispet madem boyandık, mavinin en sığ damarındayız madem gel uçuk saçık ol bana daha mı, daha çünkü ben zehre sevdalı gecelerden kopup gelmişim. hâlâ mı, hâlâ yoksa sen daha uyumadın mı pencerende kaç gecen var al yıldızdan bir perdeye bürünmüş bir geceden ölüleri seyretmedin mi.. madem öyle gel ağır ağır ağıralım yemesin bizi zümrüdü anka.. bilirim ’karadır kaşların bir damla içilmez’ uçuk pembe bağırmalar kara dehlizli gecede al yuvarlarım kadar ağrıyorum kendi kanımda ey diyafram çivilerimdeki küflü bakış rengin gibi içimdeki acı da dağılmakta zaten sense batır bendekileri boyaların mı bitti be serin iklim çiçeği.. |
Ve tüm şiirleriniz gibi buda çokça güzel bir şiir şâir dost kaleminiz her daim olsun saygımla...