11 - Kırk Yıl Sonra / Ya Daaaaaahhhhhh aahh! şimdi kırk yıl geride olmak vardı anasına satayım, ne emekli olma kaygısı ne kıdem tazminatı, ne zabıta, ne polis, ne maliye ne elektrik-su ne ay sonu korkusu ne vadesi gelmiş borçlar, ne tahsil edilememiş alacaklar ne alacakla borç ödeme telaşı ne onun-bunun sayesinde ketenpereye gelip ya da bir dalgaya düşüp üye olduğumuz yıllarca aidat ödediğimiz ara taksitlerde ceza yediğimiz çoluk-çocuğun nafakasından çalıp yedirmeyip, yemeyip, ödediğimiz, kooperatif senetleri; yetmez! ortada hiçbir şey yokken kaçan Antalyadaki müteahhit, sonraki müteahhide ödenen onca para, onca dönen dolaplar, al takke-ver külah birinin ötekine bizi peşkeş çekişi illallah… insan nasıl yedirir çoluk-çocuğuna masum insanların alınterini hafsala, akıl, izan, cibilliyet, içtimaiyet merhamet gen.. kan? her şeye razı olup; Antalya’da ne işimiz varsa bu yaştan sonra…. taşındığımız sitede saygı-sevgi bir yana herkes diğerlerini ezme peşinde görgüsü yaşam tarzı bize uygun olmayan komşular, ayrı dünyalardaki titiiz.. ikinci hanım, yollarımız ayrı evlatlarım gözümde tüten torunlarım.. oooff offf!! Resim: Metin Seyhan Küllü Fadime / HİSARARDI DEVAM EDECEK |
boşa giden paralar,
komşu olmayan komşular
yeni eş ve
torunlar..
Bu yaşantılar bizden
hiç eksilmeyen yolsuzluk, dolandırıcılıklar
ve altında kalanlar..
tebrikler,
selâmlar kardeşim..