"Babacığım, bu gün hiç yaramazlık yapmadım, ben? Hiç kimseyi üzmedim babacığım? Şefika teyze, hadi bir ekmek alıp da geliver, dedi; öyle hızlı koşup gidip geldim ki bakkala şefika teyze, aferin, dedi. Ya-a… ben akıllı bir kızım, değil mi babacığım?
Yakışıklı babacığım benim, annem gibi sen de bırakıp gitmezsin beni, değil mi? Ben mi? Yo!… o nasıl soru öyle babacığım, ben hiç gider miymişim! Asla terk etmem seni, ben! Evlenip de mi giderim? Hı hı hı! Güldürdün beni! Ben hiç evlenmeyeceğim ki! Hep seninle yaşayacağım tabii ki, annemi hiç aratmam sana. Annemin yaptığı bütün her şeyini ben de yapabilirim. Yapmayı bilemediğim bir şey olursa da Şefika teyzeye sorarım nasıl yapıldığını, öğrenirim. Sen hiç kaygılanma babacığım! Öpücük mü? Veririm tabii… “mm’m…ma…” verdim bak. Hep öperim ben seni, öpücüklere boğarım, hiç merak etme… Annemin öpücükleri gibi olmadı mı? Ama ben bilmem ki anne gibi öpüşmeyi… A-Ay!... Dudaklarımı ısırıyorsun zannettim! Annemi öperken, onun dudaklarını da böyle emiyor muydun? O bunun için mi kızıp gitti yoksa? Yok, böyle öpüşmek hiç de hoş değil!... Niye kızdın babacığım? Kızmadın mı? Bacaklarımı neden öyle mıncıklaya mıncıklaya okşuyorsun? Ellerin neden titremekte? Of-f!... Ta oralarımı okşamasan ya, ayıp! Dur babacığım, yapma! Neden soyuyorsun beni? Hayır, ben annem olmak istemiyorum! Ne olur, küçük kızın olarak kalayım ben, ne olur babacığım! Soyma beni, çok utanıyorum… Utanıyorum! Korkuyorum! Bu nasıl bir babasevgisi? Seni kırmızı başlıklı kızı yiyen kurt gibi görmeye başladım. Senden korkuyorum. Senden korkuyorum artık, babacığım! Acı bana ne olur! Bırak beni! Bıraksana ya-a… “ühü ühhü…üüüü… bırak beni babam, ben ne yaptım sana… bırak beni… bir daha hiçbir şey yapmam babacığım… söz… hep annem gibi öperim seni… dudaklarım acıdı demem hiç… söz babacığım… ne olur bırak beni… ahhh!...” Nasıl kıydın bana, nasıl?...
Polis amca da “nasıl kıydın bu çocuğa?” diye sorunca, ona, “bir ağaç yetiştirdim, ilk meyvesini kendim yemek istedim,” dedin. Babalar bunu yapmak için mi dünyaya getirip büyütürler çocuklarını? Bütün anneler, babalar sizin gibi mi acaba? Ya da ben, ben çok mu kötü bir çocuğum?" .../...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
YAPMA BABACIĞIM... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YAPMA BABACIĞIM... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yazıların hepsini MAKALE sanan, ŞİİRİN NE OLDUĞJUNU BİLMEYEN BİRİYLE TARTIŞMAKL KEYİFLİ OLMUYOR. BİRBİRİMİZE ELVEDA DİYELİM ... Bundan böyle hiç bir yazınızı okumayacağımdan ve yorumlamayacağımdan ve sizin yazılarıma yorum yazmanıza izin vermeyeceğimden emin olabilirsiniz...
Tamamdır....Bundan böyle hiç bir yazınızı okumayacağımdan ve yorumlamayacağımdan ve sizin yazılarıma yorum yazmanıza izin vermeyeceğimden emin olabilirsiniz...
Herneyse beğenmedim. Boşa zahmet etmişsiniz. Zaten güzel olsa böcek felan alırdı. Ben yazılarımın tümünü makale kısmına kaydediyorum. Sırf kayıt altına almak için. Bu anektodmuş anıymış şuymuş buymuş diye ayırmıyorum. Niyetinizi Allah sorgulasın. Ben sizden çıkan fiile bakarım. Fiilide dostane bulmadım. Iyi günler.
birinci bölüm MANZUM HİKAYE ikinci bölüm SERBEST MANZUME...Her ikisi de EDEBİYATIMIZDA YERİ OLAN BİRER ŞİİR TÜRÜDÜR... Sanırım yazınıza yazdığım iyi niyetli bir yorumun karşılığı olarak yazdığınız ard niyetli bir yorumdu bu. Teşekkür ederim ama yazılan eleştirilere tepki göstermek yerine yazılanlara saygı duymalısınız ve bir daha güzel anekdotlarınızı MAKALE olarak kaydetmemelisiniz...
şiir de öyküleme, çok başarılı, çok acı bir yaraya dikkat çekmişsiniz, bir şeyi belirtmek isterim benim inancım bunu tamamıyla reddeder ve Allahın lanetine müstehak insanlar olarak anlatır Hz Muhammed. İnsan inanmasa da, vicdan nasıl bırakır bu insanların yakasını... yazan yüreği selamlıyorum, saygılar
sıla46 tarafından 3/6/2015 2:55:12 AM zamanında düzenlenmiştir.
Peki. Peki koca usta peki... Kalemine güç yetmez bizler bunu biliyoruz. Ne gereği vardı bunun şİmdi.? Yumruklar konuşuyorken, silahlar çekilirken, sen de gerekli cevabı vermişken, ne gerek vardı şimdi başka yaraya şiş bastırmana? Konu mu ? dört dörtlük. İşleme mi? dört on altılık. Hele sular durulsun. Hele edep boğulmaktan kurtulsun edebiyat kendini göstersin o zaman bunları da konuşuruz. SANA NE DEME BANA SENİN GİBİ ÇOK AZ ADAM KALDI...
gerçekten çok üzücü ve çok acı gerçeklerinden çok anlamlı ve çok güzeldi ama okurken inanın yüreğim yandı hele bir de bu insanlara az ceza verip tekrar serbest bırakıyorlar ya işte o beni isyan ettiyor değerli kaleminiz var olsun sevgi ve saygılarımla
Ensest gerçeğini kabul etmesek de ne kadar yaygın olduğunu biliyoruz,susmak işimize geliyor toplumca. Baba,kardeş,amca,dayı... Of!Söyleyecek çok sözüm var ama dilim varmıyor. Kısacası küfür yakışmaz ağzıma diye susuyorum ben de. Bu konuyu yazdığınız için sizi kutluyorum.