Tılsım
tılsımı var seslerin
büyülü bir ırmak gibi başak tanelerine dokunuyor ellerim bir filmden kalma bir sahnenin kimse bilmiyor insan ve taşıt gürültülerini sıyırıp çırılçıplak kalan şehri izlediğimi ritimlerin ardına takıldığını zihnimin on yedi yılı elinden alınmış bir mahkumun herhangi bir ânına gittim bir kitabın, onu alıp götürdüğü; düşlere Babadergo’nun penceresinden karlı bir Pervari gecesi kurtlar şehri zaptetmişken beyaz itimi kapıda bırakıp şahin marka bir araca binişimiz Düş ya bu gerçeklerede kanıyor aklım kaç kalibre bir silahın içinden geçtim bilmem galipsiz bir savaşta offf neden ölmüyorum bu ateş, canımı yakıyor etlerim dökülüyor Anne beni toplar mısın? senli kaç şiirim kaldı bu kıtlık zamanda gölgen beliriyorken. |
of..