ÜTOPYA
Ardından güle güle kullan denilmeyecek
Yerli malı yalnızlıklar s/atsam kaldırımlara, Yani kirletirsem şehremini malını Zabıtalar b/asarmı beni apoletleriyle İçine kapanık, Kamuda serseri, Mahalle dilinde delikanlı, Nice kimliksiz voltalar, Yürürken kapının önündeki dar sokaktan, Üstü kapalı bütün sövmelere razı. Başı önde, Tespih tanelerine hıfzettirirken seni. Yani, Cama çıkma ihtimalini cebirin icadından çok önce bilmiş, Ağzımda en meşhur Karadeniz türküsünü ıslıkla çala çala, Yürürken askeri mektep talebeleri gibi, Azgın bir kalabalığın ortasında göz göze gelme ihtimali gibi, Seni düşlerken, Düştüm Bir karıncanın rahmine. O kadar küçüktü ki, Ellerimi doğrultamıyorum sevgilim. . Debisi yüksek gözlerinin tuzlu suyunda, Kağıttan yaptığım gemilerle, Vatanın en kutsal toprağı, Yani boğazına feth-e gelsem. Kuşansam zırhımı, Miğferimi, muskamı, Seni Öpmeye gelsem. Öpsem. Öpüşüm kıymete binse, Seninle otobüse binsek, Durağı henüz açılmadı ayrılıklar terminalinde ama, Gökkuşağına gitsek, İlk sokağına kardeş renkler sokağı desek. Bütün bıçak ağızlarını köreltsek, Artık soğanı kırarak yesek, Bir tas çorbayla diye düşlerken seni, Düştüm. Bir karıncanın rahmine, O kadar küçüktü ki, Ellerimi doğrultamıyorum sevgilim. Sen beni doğurabilir misin Ellerimi tutabilir misin N_pynst |