aşk variçimde eriyip yiten bir şeyler var senle birlikte can çıkar gibi boğazımdan acıtarak bitiyorsun tüketip bahar soluklarımı yazları mavileri ile alıp sürükleyerek güneşin göğsünden kopararak gidiyorsun ardında yemyeşil bir ağaç birden dökmüş yaprağını nisan iken kasıma çevrilmiş mevsim daha sallanıyorum sanırken çocuk salıncağında dağları aşarken bulmuşum kendimi sensiz, tek başıma görmüyorsun bilmiyordum yolların bu denli ıssız bu denli karanlık olduğunu gözlerimde kalacak sanıyordum bakışların öyle yaramaz çocuklar gibi kıpır kıpır yerinde dur/a/mayacaktın her merhabada yere düşmeyecekti gülüşün yüreğimin içinde diyecektin aşk var şu ayağımızla dokunduğumuz taş değin gerçek bir çiçeğin açışı, suyun akışı gibi öyle olağan, olgunlaşır kalbimizde, sonra büyür insanadır filizlenmesi, çoğalması, uzanması ferhad’tır dağı delen aşk yol deniz ırmak gök yanağında derinleşen çizgidir elimle dokunduğum gidiyorsun birden tersine akıyor, bulanıyor sular siyaha dönüşüyor güneş günler kaybediyor sensiz sihrini görüyorum mavinin üstünde benek var kurtçuklar sarmış yemyeşil ağacı bir çıkış yolu kalmamış iki dağ arasında gürzünü fırlatmış ferhad! don tutmuş sensiz yaz!.. Şiirimi güne değer gören seçici kurula çok teşekkürler.. 05. 02. 2015 / Nazik Gülünay |
Tebrikler Nazik
sevgimle