MÜSRİFLE BONKÖRMüsrif görmez dibinde muhtacın darlığını, Irağa göz kırptıkça elin oğlu bayılır. Hazıruna dağıtır haybeden varlığını, Hayırı hasenatı, murisine yayılır. Şenlenir sofrasında kuş sütünü bulanlar. İltifatın kapsamı gün görmemiş yalanlar. El avuç daralınca masasında kalanlar Ufak ufak toz olur, dostluğundan cayılır... Har vurup harmanını savururken yellere, Taneyi de verirse, pelesenktir dillere! Dağ dayanmaz, karışır akıp giden sellere. Haydan gelen huya der; teselliyle ayılır. Atasının adını hayır işiyle anan, Garibin tiridine iştiha ile banan, Büyük küçük demeden acıya ortak yanan, İyi yürekli, cömert haza bonkör sayılır. muris: Kanunen miras bırakan kişi. hazırun: Bir yerde o anda bulunanlar haybeden: Zahmet çekmeden, bedavadan hasenat: Yararlı, iyi, güzel işler |
ihtiyacı olmayanlarla sadece gösteriş için elindekini paylaşan
sonunda da hüsrana uğrayan yalnız kalan
öte yanda ihtiyacı varken, muhtaçken
elindekini kendinden daha muhtaçlarla paylaşan,
hatta tamamını veren insanların farkını gözler önüne sermişsiniz...
anlayana ...
tebrik ederim saygımla...