BEŞİK KERTMESİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Beşik kertmesi bir Oğuz geleneğidir.
Dede Korkut Ata’dan, Kam Püre Bey Oğlu Bamsı Beyrek Destanı: Bayındır Han’ın Oğuzları topladığı sohbete tüm beylerin oğullarıyla gelmesi üzerine, Püre Bey soyunu devam ettirecek bir oğlu olmadığı için üzülür. Oğuz beyleri, Püre Bey için bir oğul, Piçen Bey’e de doğacak oğlana vermesi için bir kız dilerler. Kam Püre’nin bir oğlu, Biçen Bey’in de bir kızı olur, ikisini BEŞİK KERTMESİ yaparlar. Doğan oğlan büyüdükten sonra kendisine hediye getiren bezirgânları kafirlerden kurtarır ve “Bamsı Beyrek” adını alır. Banu Çiçek’le evleneceği gece; Banu Çiçek’te gözü olan Bayburt Hisarı Bey’i saldırıp uykudayken Bamsı Beyrek ve otuz dokuz yiğidini esir alır. Aradan on altı yıl geçer ve Bamsı Beyrek’in izi bir türlü bulunamaz. Banu Çiçek’in ağabeyi Deli Karçar’a, Yalancı oğlu Yaltacuk’un kanlı bir gömlek getirip; “Bamsı öldü.” demesiyle Banu Çiçek Yaltacuk’a verilir. Düğün gecesi esir bulunduğu kaleden, Bayburt Hisarı’nın kendisine aşık kızının yardımıyla kaçan Bamsı, yaşadığını Banu Çiçek’e bildirir. Bamsı, kaçan Yaltacuk’u yakalar ama, af dileyince bırakır. Daha sonra yiğitleri ile birlikte Bayburt Hisarı’nı zapt eder. Sonra kırk gün kırk gece düğün yapılır. Oğuz geleneğidir; haneyi arı tutar, Düğün bayram toylarda belde sıkı kuşağı... Mirası böldürmeyip, kendi içinde yutar Beşiğini kerterek vermez oğul uşağı... Dede Korkut söyledi; kertmedir Banu Çiçek. Kertmesi; bezirganı kurtaran Bamsı Beyrek. Pîr Yalancı Yaltacuk! Elinde kanlı gömlek, Bayburt’un Hisarında çöktü dizden aşağı... ... .. . Köy yerinin karanlık, uzun olur gecesi, Tene ten dokununca çözülür bilmecesi. Korunmaya yanaşmaz, günah sayar ecesi, Bundan sebep hanenin çok aşınır eşiği... Naime ablasıydı merhametli Rahim’in, Kendisi de kertmesi teyzeoğlu Naim’in. Rahime’ ye dedi ki; kız olursa Saim’in! Müjdesini alınca, gönderdiler beşiği. ... .. . Amca kısır ikbalsiz, evlat ister karısı, Rahime’de maşallah tam düzine yarısı. Rahim dedi: "- Al ağam, işte altın sarısı Saime sizin olsun, azaltalım kaşığı..." ... .. . Çocuklukta aklına sokmuşlardı kertmeyi, Büyüdükçe arttırdı ayağını sürtmeyi. Denediler olmadı üstüne kül örtmeyi. Saim’de yer etmişti Saime’nin pişiği... Ablaları evlendi eve sükunet geldi, Saim’in odasında hava duman, yer seldi. Hem çalar hem söylerdi tezene sazı deldi, Gayri kendisindeydi evliliğin keşiği... ... .. . Çıkıp geldi bir akşam, ağırladılar genci. Soğutmaya yetmedi ailenin direnci. Saime kasabanın lisesinde öğrenci, Tembele takdir olur, notlarının düşüğü... Oyaladılar üç gün: "- İki yıl kaldı şurda, Kız senin helalindir, yedirtmeyiz aç kurda!"... Dinlerken renk görmedi Saime’deki nurda. İkna ettik sandılar, kapattılar ışığı.. Sabah okul önünde çekti yün yeleğinden, "- Doğruca köye!" dedi, kavradı bileğinden. "- Bul kendine!" diyorken ; "Köyünün meleğinden." Tüm şehri kana boğdu üç kurşunun deşiği... ... .. . Not : 1. Olay yaşanmış olup; gerçek isimler, mekan ve zaman saklıdır. 2. Beşik Kertmede sözleşilen haneye doğumu takiben bir beşik gönderilir. 3. Dede Korkut destanının tek yalancı karakteri, Yalancıoğlu Yaltacuk’tur. |
hem didaktik hem manidar
kalemine zeval gelmesin hocam
saygılarımla