GÖKYÜZÜNDE YALNIZ GEZEN YILDIZLARŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ANAKOL Galaksilerde yıldızın hidrojen yakmaya devam ettiği süreçtir. Helyum vs. elementleri oluşturup yakmaya başlayan yıldız, gençlik yıllarını aşıp ANAKOLDAN, yani baba ocağından çıkar. Yıldızın sağlıklı yaşam süreci ‘’ANAKOL‘’ evresinde olur. ANAKOL yıldızları kütlelerine göre en ağırından en hafifine doğru; ( O – B – A - F – G – K - M ) harfleri ile kategorize edilir. Her yıldız doğumundaki kütlesine göre; ANAKOL boyunca, gençlikten yaşlılığa doğru evrimler geçirir. Temel kural; “Kütlesi az olan yıldız, uzun yaşar!” Güneş’imiz G kategorisindedir.
Yıldızların tümünü görecek ve sayacak
Cihazlara sahip değiliz. Yıldızları bırakın, galaksileri bile henüz sayamadık. 330 milyardan fazla orta boy galaksi olduğu; İçinde yaşadığımız Samanyolu’nda 215 milyardan fazla, En yakınımızdaki Andromeda Galaksisinde 285 milyardan fazla Yıldız olduğu söyleniyor, yani tam sayı yok meydanda! Benim gibi çenesi düşükler Samanyolu’ndakiler için Trilyondan da söz ediyorlar... Yani mensubu olduğumuz galaksinin Yıldız miktarı bile bu kadar farklı ifade edilirken, Nasıl sayılabilir ki evrendeki yıldızlar? Üstelik mektubu Beş milyar ışık yılı mesafeden gelen bir galaksi şimdi, Yanıp bitip kül olursa, bize haberi ne zaman gelecek? 5 milyar ışık yılı sonra! Nasıl yani diyor SÜLO’M? Saldığı son ışık bitince, mum sönünce, mum... Yani biz 5 milyar ışık yılı daha onun Hayattayken çevirdiği filmi izliyor olacağız. Daha canlı bir örnek vereyim. Akşam sahilde oturur Güneş’i batırırız, Ayağa kalkıp evde yemeğe yöneldiğimiz andan, Sekiz buçuk dakika önce Güneş zaten batmıştır. Bizim muhabbetiniz doğrudan Güneş’le değil Yolladığı o günün bize ulaşan son ışığıyladır. Mektubunu getiren yoldaki postacısıyla yani... Sabah ta doğmasını bekleriz, ışığını gördüğümüz andan Sekiz buçuk dakika önce Doğmuştur da ışığı bize ancak ulaşmaktadır. Yani yıldızlar gerçek anlamıyla Sayılamıyor da elde mevcut verilere dayanarak Ancak, tahmini bir şekilde hesaplanabiliyor... Yıldız sayısını yedi çarpı 10 üzeri 22 diye yazar, 70 sekstilyon tane yıldız var diye okurlar... 2012 yılında bilim adamları Mevcut yıldız sayısını kavramamıza yardımcı olsun diye Dünyanın kumla kaplı sahillerini ölçtüler; 356 bin kilometre çıktı. Sahilde kumsalı olan yerleri 10 metre genişlikte Beş metre derinlikte kumla dolu kabul edip Deli pösteki sayarcasına Ortalama bir kum tanesinin çapı bir milimetre, Bir santimetre küp kumda 1.000 adet kum tanesi Bir desimetre küpte bir milyon, Bir metreküpte bir milyar derken Sahillerdeki deniz kumu sayısını; Denizin dibindekini değiiil, çöllerdekini değiiil, Sahillerdeki deniz kumu sayısını, tabii ki kabaca buldular: 17 nokta 8 çarpı 10 üzeri 18 diye yazdılar, Yani Dünya’nın sahillerinde 17 kentilyon 800 katrilyon kum tanesi var dediler. Görüldü ki; evrendeki yıldız sayısı, Dünyanın tüm sahillerindeki kum tanelerinden Çok daha fazlalar, hem de; çoook çok daha fazla, Şöyle ki; Dünya sahillerinde mevcut Her bir DENİZ SAHİLİ KUMU TANECİĞİNİN başına; Taş değil, kaya değil, tepe değil, dağ değil, sıradağ değil, Gezegen değil, tamı tamına yedi bin adet YILDIZ düştü! Pardon canııım, tek bir deniz kumu taneciğinin başına Yıldız düşmediii, yedi bin adet yıldız yağdı... Gece kumsaldan bir milimetre çaplı Bir kum taneciğini al iki parmağının arasına, Bir tanecik deniz kumu, kaldır kafanı bak semaya! Elindeki tek kuma karşılık yedi bin yıldız olması lazım. Sen kaç tanesini gördün? Kuzey yarımküredeysen, gözlerin sağlamsa, Havada bulut mulut yoksa Etrafta gözetlemeye engel olacak yoğun bir ışık yoksa Akşamın ilk saatinden sabah Güneş doğana kadar, Yani tam bir gece boyunca 2 bin 873 tanesini, Hani nerde gerisi? Göremezsin, saklar onları sonsuzun örekesi... Karadelikleri, nötron yıldızlarını, Kızıl devleri ve beyaz cüceleri de sonra anlatırım... OBRUKKULE‘DE anlattığım boyutlardan Bakmayı ihmal etmeyin tüm yıldızlara... 70 sekstilyon tane yıldız, Her biri diğerinden, yaşça, ebatça, kütlece farklı... Var sen düşün evrenin büyüklüğünü, bestele şarkını ki: Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar! Ulan, İsrafil düdüğünü bu gün üflese; Hz. Âdem Baba’mız Havva Ana’mız dâhil mahşer yerinde; 20 milyar, taş çatlasın 21 milyar kul oluyoruz... Daha eskilerini de dâhil etsen 27 milyarı azcık geçiyoruz. Yıldızların miktarının yanında lafı mı olur bu hazirunun? Yıldızlar mı yalnııız, yoksa biz mi? Bestekâr kıvırtıyor: Pardon, ben araları açık demek istemiştim, öyle miii? Başucumuzda Kutup yıldızı dediğimiz, Gece boyu hepimize yol gösteren Polaris’in üçüz, En yakınımızdaki yıldız, Alfa Centauri’nin üçüz, Dünyamızdan görünen en parlak yıldız Sirus’un ikiz, Kocaman Antares’in ikiz olduklarını, aynı evde yaşadıklarını Bilmezsen, yalnız sayarsın tabii. SÜLO’MUN müdahalesi gecikmedi; Bakınca neden görmüyoruz ikisini, üçünü bir arada? Kardeşleri küçük, ışıkları çıplak gözümüze ulaşamıyor, Dürbün teleskop vs. gerekiyor. Yıldızların doğumlarından, ölümlerine kadar geçen süreci, ZEFO yolculuğumuzda yakinen takip edeceğimizden Burada detaylara yer vermiyorum. Evrendeki her şey gibi; yıldızlar da doğar, büyür, ölürler. Her yıldız, çekirdeğindeki yoğun hidrojenin bir kısmını Helyuma çevirerek enerji üretir. İşte sevgili Güneş’imiz de bu metotla Bize ışık ve ısı yollayarak yaşam sürecimizi omuzlamaktadır. Süleyman KARAMAN (vega4) NOTLAR: 1… İtalik yazılar gizli sesim, SÜLOM’UN konuyu açma çabalarıdır. 2… GELECEK BÖLÜM UZUNCA BİR ARADAN SONRA İNŞALLAH! 3… ŞİİRİN HİKÂYESİ: YILDIZLARIN YAŞAM SÜREÇLERİ VE GRUPLANMALARI HAKKINDA ÖZEL NOT. |
sevgi ve iözlem vardı,
Hakikat vardı,
o çok güzel yüreğine sağlık Üstadım,
ders vericiydi,akıcı anlamlı düşündürücüydü
kutluyorum Dualarımla selamlarımla