Ya
Yaşama tutunup dal olmak için,
Hikmet toprağında çürüyoruz ya. Arif olan anlar, sözümüz niçin? Her fikri meydana sürüyoruz ya. Dikenle gülünden kokular derip, Haktan hakka nefes alarak verip, Dağlarda kar olup, çölde yeşerip, Deryalar içinde yürüyoruz ya. Ehil olmayana acıdır bu su, Aklı zahirlere kuruyor pusu, Alay etse bile çok insan usu, Bilinci bu yolda yoruyoruz ya. Maddeden mananın içine dalıp, Bütün yüzgeçleri derine salıp, Daireyi gezip, merkezde kalıp, İlk ahdi misakı koruyoruz ya. İnci cevher olsun diyerek mader, Muvahhitten geldi en güzel haber, Her şeye yazılmış ezeli kader, Ne derse orada duruyoruz ya. Narı cehennemde, bağda bahçede, Cananı görerek her bir veçhede, Beden kıyam rükû, başlar secdede, Kaşları ortadan vuruyoruz ya. Narıyla nuruyla ciğerler yakan, Kan değil damardan, sevdadır akan, Aşkı ezeliden bize hafakan, Yürekleri ona buruyoruz ya. Kendi aşikârken bize aratan, Böyle murat etmiş yokken yaratan, Zaman ile mekân kalktı aradan, Yaralıyı ana kuruyoruz ya. 16.01.2015…Mustafa Yaralı |