Biz Seni Siyah Beyaz Fotoğraflarından da Tanırız Ey Aziz İstanbulBugün sana şiir yazmak için, seni tekrar gezmek istedim Ey aziz İstanbul, Önce yeni camiye uğradım, merhaba dedim güvercinlere Sonra yürüdüm galata köprüsüne, herkesin elinde bir olta balık tutuyor haydi rasgele Çıktım galata kulesine Vay canına yandığımın hazerifan çelebisi dedim Aha buradan nasıl uçtun Üsküdar’a Ben vapurla geçmeye karar verdim, bir yanımda kız kulesi Bir yanımda boğaz, bir yanımda ısrarla bizi takip eden martılar Henüz karpuz kabuğu düşmemiş beyaz köpüklü dalgalara Merhaba Üsküdar, Merhaba Aziz Mahmut Hüdayi hazretleri Çok kalabalık Üsküdar, bugün Pazar balıkçılarda kalkmış gitmiş artık Teknelerde yok, balık kokusu da yok Oradan Beykoz, Kocaman mezarıyla Yuşa Hazretleri, almış eline silahı Bekliyor sanırsın boğazı, Neyse yaptık duamızı Ey İstanbul, seni anlatacak Kelimelerin hepsini yazmış gibi şairler, Seni hep övmüşler,övmüşlerde övmüşler Fatih senin için sürmüş atını denize Eyüp sultan senin için kalkmış gelmiş buraya Bir yanın Mekke kokar, bir yanın Medine Bağdat sende biter, Halep sende En güzel camilerini sende yapmış mimar Sinan Avrupalı en güzel kiliseleri sende, Ey İstanbul, aziz hatırası kimlerin Kimler geldi,kimler geçti buradan Yahya Kemal’inden, Necip Fazıl’ından Nazım Hikmet’inden, Orhan Seyfi’sinden Gece ay düşer sularına,kesilir yolların Mahpushanelerin var senin, zindanların var Sağmalcıların var senin, metrislerin var, Gardiyanların var senin, cellatların var Kimlere ters giydirmedin pabucunu Kimleri barındırdın içinde, Alim de geldi senin kapına, zalim de geçti kapından Her gün balıkçının çıkan oltasında sen varsın Martılar seni anlatır her gün dalgalara Sende mola verir gemiler, sende soluklanır haydar paşa Sende kalkar son tren, sana gelir son yolcu Ayasofya sende, Sultanahmet sende, Süleymaniye sende Sende açar laleler güller, sende nihayetlenir ömürler Bekle bir gün çıkar gelir denizden, sefere giden erler Ey İstanbul, biz seni siyah beyaz fotoğraflarından da tanırız İnci mercan saçlarından, deniz kokan kızlarından, Dalga kıran surlarından tanırız seni, yere batan saraylarından Hareme kalkan araba vapurlarından, Sultanahmet meydanından, Akşam gün batışı kum kapıdan, ünlü kabadayılarından kasım paşadan Çamlıca tepelerinden mehtaba çıkarışından, Eyüp sultanda Uhrevi aleme uçuruşundan, Kara köy iskelesinden Selimiye kışlasından, sirkeci tren garından, Fatih, yavuz, kanuni, Barbaros hayrettin paşasından Yatırlarından tanırız seni, kasırlarından Ah İstanbul ah, biz seni eskiden beri tanırız Ne yapalım eski çamlar yok artık, Eminönü de balıkçılar yok meşhur Babıali yok Gitgide bozuluyor taşın toprağın, her gün biraz daha yoksun Kartpostallarda kalmış resimlerinden şimdi eser yok Beyoğlu Taksim göbek atar, Zincirli kuyu ne yapar Karaca Ahmet perişan, Emirgan kış uykusuna yatar Hicranlı aşkların ateşiyle sensiz içimde cehennem kaynar Her ayrılık senden vuslat, her hicran sende fasıl Nerden aldın güzelliğini, onu öğrensem asıl Sende sıhhat bulur, sende son bulur her soluk Ben İstanbul derim adına sen esrarlı oluk. Eyüp sultan da kıl bir sabah namazını yukarıya doğru çık mezarlıkları göğe çıktım sanırsın, başın değer arşa eskiden kalmış bir anıyla seyret Halici baştan, başa Birkaç damla gözünden süzülür yaş Maziye dalarsın yavaş, yavaş karşı yamaçlardan, iner yüzlerce gemi Bizans düşmüş, Bizans perişan Gerçek oldu hadislerde beklenen an Yer Ayasofya, önde başbuğ Fatih Han Cuma namazı kıldırıyor tüm askere, İstanbul bizim, Avrupa ağlayadursun Sultanlar yedi tepeli şehri bekleye dursun |
iyi akşamlar