yaşlı yağmurtanıdık tanımadık tüm eller omzumda konaklayabilir çocuksuz oyuncaklar yanımdayken dudaklarım yapışır günaha gözlerimde tutuşur eski kalıtlar büyük küçük tüm öçler alınır o an o an tıkar boğazımı körkütük sen pul pul dökülür gülüş ağlayış sesleniş yanarak devleşir şevhet yanarak devleşir masumiyet ki avucumda tutuyorum tükürdüğüm zehri ki ötesi cehennemin dibi ah geçiyor içimin göçmen kuşlar taburu korkuyor musun diye sormasınlar insan nasıl kucaklar yataksız nehri nasıl sever tek kibritlik eceli unutulmuşken bunca ölüm simsiyah fal olur gözlerin denenirken aşkın siyah hançeri damar atar ten atar kalp atar yama yama bir ömür bağışladın -lütfen- yaşlı yağmur gürültüler koparırken sağırlığım yine de sevdim desem seviyorum desem çok azım kal desem insafa gelsen aralık doğumları gençtir munzur ışığıyla süslüyken anadolu korkusuz ağaçların zirvesi ıslak tutunsam tutunsan tutuşsak ah aşk -kum saati doluyor- Belgin ERTÜRK |
Kutlarım...
…………………........................ Saygı ve Selamlar…