Tuluat OyuncusuKırık kemanın sesiyle Teldeki kuşları yazdım, Harflere…Yenilmiş adamın bakışında, Özgürlüğü kaçarken gördüm. (bu şehir acılarla, yabancıydı) —her evde ayrılığa tapılırdı- Yirmi altıncı sahne oyunu bu Hayata oynanan tek hecelik, Körebe…Oturup her dinlediğimde, Yaralarımı yalnızlıkla örterdim. (bir günlük kendime kalmalarımla) —buralarda yalancı çiçekler açardı- Kalemim son kez düştüğünde elimden, Yüreğime bir acı sığındı, meğersem: Hayattaki en güzel “merhaba” Aşkla süslenmiş, tuluat oyuncusuna aitmiş… —şimdi usulca ölmek çok kolay- …ilk kez öldüm, bu oyunda. Emre onbey |
neler neler geçiyor aklımdan da nasıl toparlanır onu bilmem, bulmam lazım...
bizim dilimiz gerçekten olağanüstü bir dil...
kendi alfabemi okurken bu şiirle ,başka bi alfabeden de anlıyor gibiyim...
o diğeri senin alfaben: kırık keman sesiyle teldeki kuşları yazdığın alfabe...
bir dil çok anlamlı gelince insana:
- "vay bee ,demek insan bu duyguyu bu dizelerdeki gibi de anlatabiliyormuş,ben de yaşadım aynı bu anlatılanı ama bu benim dilimi kullanmamış ya da ben bu dili bilmiyorum heralde " dedirtiyor...
20 satır ;olmuş 2000 satır.milenyum çağına gelmiş...
aşk da böyle herhalde...
bilmediğin bir dilden konuşmak gibi derler ya...
ne yazılmış bir yere ne de "aşkla süslen çık sahneye ve şu adama merhaba de"denmiş .
ne de bi plan dahilinde...
25.sinde bunu öğrendik oyunun...yazılmadığı çizilmediği halde...
acaba ilk 24 oyunu da oynasak(belki onlar da yazılmadı) yine de sonunda ölecek miydik aşktan?..
"Yaralarımı yalnızlıkla örterdim.
(bir günlük kendime kalmalarımla)
—buralarda yalancı çiçekler açardı-"
bildiğim tek şey yaralarımızın batikonu yalnızlık değil...
bildiğim diğer şey ise, yalnızlık yalancı çiçeklerin tohumu olmuş, yetmemiş toprağı olmuş, o da yetmemiş gübresi olup kabartmış kökündeki büyüme hormonunu...
biz kendimizi ayağımızın altına alınca yalnızlık bizi çiğnemiş işte...
yani karada da yakaladı bizi denizde de...
gözü açıkken de buldu bizi, körebede de...
hatta ayrılığı doğurdu bazen tek bir gecede,gitti her evin kapısını çalıp esarette tutsak etti herkesi...
"ben ayrılıktan geldim, yalnızlığa gideceğim" dedirtti herkese...
çok emek yemiş bir şiirim ben diyor "tuluat oyuncusu"...
beni doğuran doğaçlama yazmadı diyor sanki...
emeğine sağlık..
ben bu şiirle ,ben bu şairle;
bilmem nerdeyim?
tebrikler...
saygı ile...