Karanfil tozugüvercin kayalıklarından noksan bir el gibi sevdim seni üstelik küldüm rüzgarda uçuşan ardımdan haykırıp duran korkulu ve ürkek meleklerin kanat seslerine durdum yüzüme çevirdi yüzünü kainat başladım yaşamaya yeniden aşkı yüzüme dokuyanın doksan dokuz ismiyle ‘’ Bismillahirrahmanirrahim ‘’ gün doğar yenilenir yüzüm ey nas sen de her kelam bitimidir hüzün uyku intikamımdır oysa benim saklı dillerine gömülü eski Milletlerin yaramaz çocuklarını sevdim kaybolmuş sessiz harflerin ardında saklı bir sokak lambasıyım üşüdükçe üstelik kendi ellerini seven yoksa öldüm de habersiz miyim topraktan sudan karanfilden düştüm dizimi kanattım gitmeyen işlerimiz var oysa yolunda bir yıldızdan bir attan dahası bir kum tanesinden uzak mavi yengeçler senin deniz şakayıklarındır gül destelerindir pembe pazenle şıngır mıngır gezen çocukluğun oysa benim tuzlu sularda ocak şubat mart yarama bastığım cimcimedir annem binilemez gidilemez deniz atlarımdır aklım düşündüm mü hayali cihana değse de yazdı mı okunmaz çiledir bülbüllerim şu sözler kara kalem ak kağıt şehlaya kayık biraz ela olabilecekken kahve çukurunda dolanıp duran kırk küpün içinde kırık tek küp gözlerim size diyorum neden gece olunca başka bir şehre göçüyormuşum gibi geliyor hep oysa sevdamızın sebebidir bu hava bu su bu yokuş çıkan tohum doğacaklar varken ölüme giden dünya kaç sevmelik adam tanıdınsa tanı aşk varken başka hiçbir şey umurumda değil ö.yılmaz 05/12/2014 |
Keyifle okudum.
Tek kelime ile muhteşemdi.
Emeğinize, yüreğinize sağlık, kaleminiz daim olsun.
Bu güzel eserinizi bizlerle paylaştığınız için size teşekkür ediyor, en kalbi duygularımla sevgi, saygı ve selamlarımı sunuyorum.
Esen kalın…