Buhardan kentlerne kadar güzel bir kadınsın diyordum içimden o da biliyor olmalı bu mevsimde nane şekerinin tadını acıdır acı soluğundan çıkan buhar gece yoksullarının umududur bakla oda nohut sofa bir kalp yeter de artar bana ey insanlar yoksa suya katarken kendimi şişenin en güzel yerinden böyle üşümezdim sevdakar dediğinde kara kara düşünmezdim bakınız taburede yalnız bir adam eski türküler durağı o kadın o gözleriyle içine büyük menevişler sunağı söyler yârim senden ayrılalı öp ve koy dedim içimden sol yanağındaki gamzenin içine kalbimi sırları var sırrımın o bile görmesin içine düşen aşkın cemresini ne bulutlar ne gök yüzü ne de eski aşk martavalları ucuca ekli mektup açacakları gibi bekler okunmalarını ah ille de lila mektuplar bu gün sevdiğin gibi yarın da sevecek misin beni dedim evet dedi bu gün yarın öteki gün varlık bir sevi yetisidir çünkü |
Çok güzeldi
vallahi...