Rüyalı Yolgörülmez yazıyla yazıyor sonu gelecek olan hepimize ait tasvir istiyor sonsuzluk adına neşe içinde bağışlıyorum yok oluşumu bu çağın küçük çocuğu başını aşan telaşla kıvranıyor yarını olmayan ağzına inanan derin intiba sorabilir mi acaba nasıl geçtiğimizi gölgelerden derlerse siz yaşadınız ve bitti o çok uzun sandığınız öyküleriniz şimdi sizin olmayan rüyalı yol istiyorsunuz ki yeniden başlasın hayat değişmiyor tadı nadide şebnem ilk göz ağrısı gibi yankılı duaları geçmeyen sanrıya dönüşüyor içi beyaz ağlayan sardunyalar var tevekkül boyun eğmek oluyor tanrı katında şahlanan ata götürün uzaklaştırın beni bahtımdan ki kısalan zaman bana ait değil sen bilirsin göğünden düşen yaprağın acısını sızlayan ağaç değil toplanıyoruz çok insan havuzuna her ses kendi yoluna akrep tutulu bir ayla savaşıyor yok olup gidecekse eğer sevgiler uzamasa da olur dalımız. |