Bir kitabın siluetinde, İki yitik öyküydük biz. Bedenimizi cehennemde ateşe verirdik, Suretlerimiz yeryüzüne yansırdı. Aşkımız; Mayın gibi dururdu yüreğimizde, Yanaklarından öperek uyandırırdım, Sağ yanağına çadır kurardı dudaklarım, Gözyaşlarınla ıslanırdı. Umudun işkencesinde bir aşk ölürdü, Getirir çukurlarına gömerdik. Bir vestiyer kadar ağırdı yükümüz, Ne üstümüzdeki ceket bizim, Ne aynayı örten şal… Göğün tavanına dikerdik gözlerimizi, Hayatımızın filmi oynardı, Üstümüze geceyi çeker, Yan yana uzanır izlerdik. Düşlerimizin gözleri kördü, Bastonla yürürdük ömrümüzü. Korkularımız birbirine sarılırdı, Yatardık. Güneşe döner, üşüyen yanlarımıza ağlardık. Ben gitmekten bahsederdim, Sen yollara barikat kurardın. Aynı aşkın savaşçılarıydık, Aynı mevzide yatardık, Bir kurşunla ölürdük.
Nesli tükenen bir kavmin son âşıklarıydık, Ben Âdem olmaya özenirdim, Sen çoktan Havva olmuştun. Karabasan gecelerin soğuklarında, Sevdamıza şiirler giydirir, Uzun kollu masallarda uyuturduk. Aynı fatihanın aminindeydik. Ben Yusuf olurdum, Sen biraz Züleyha. Aynı şeye ağlardık, Gülmek zor zanaattı bilirdik. Sen memleketin duvarı olurdun, Ben sana yaslanırdım, Sabah vardiyasının ilk çayına, Bir simide bakardım. Bir gözlerine… Öyle habersiz ölürdük ki, Kendimizi gömmeyi unuturduk. Bir müezzin kulağımıza fısıldarken telkini, Biz taziye evimizde kahkah/ayı b/asardık.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
MÜLK-Ü KEDER şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MÜLK-Ü KEDER şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Çok kızgın mı kırgın mı
Hırslı
Kinli
Ama
Deli gibi yaşanmış
Belki yaşanacak
Bir aşkı anlatıyor