BEJÎNG
senelerdir sürer ,her gün mevsimsizlik ,
imbat yeli eserken yanlız gitmekten korkum! zamanın en durulmaz yerinde umut prangalı . pencereme kara menteşeyle çivi çakmış felek malum serseri fırtınalara gebe,buğulu mevsimler . sürgünlerimden ceplerim bejîng ,buruşuk takvim yaprakları doldu. malum ,aybaşını bekler evdekiler saraylar yapılıyor dediler , paşaların veledleri için .odalari cıncıklı / boncuklu ... sordular da artar/sa dedim ekmekten ,alacağım . ıslak çoraplarıma yesyeni bir ayakkabı . resmetmeyin !utanır paşalar... biterse bu kâtre kâtre hüzün inanasım gelse keşke.. izbe gecekonduların çatısı heryerden delik deşik feleğin tıp ,tıp damlar yatağı/m hep ıslak yağmurun yüzünden/mi ? Hani ner dee ,bereket ? O şehir bu bu şehir yoruldu ayaklarım ben susmuştum patlamıştı zeki gözlerde resm olmuştu kara lastiklerim kafa kağıdımda siyah beyaz /dım burdada .. Oysa/ki dilim yoktu sus pustum değişen neki ? tayyarenin kanadına tek elle tutunmuştu umut birdahamı ,birdahamı hep bu pervasızca kaybedişlerim.. hani nerde tebessümlerimiz ? rüzgâr gülü/mü çaldı pervanesinemi takıldı ? bulutlaramı karıştı o naif gülüşlerimiz bu köhne sokaklar , yok/sa biz bir paket makarnayla susturulmuş vurgunlara alışmış sığınaklarda kaybolmuş köleler/miydik hepimiz .? (bejîng ),kalbur nurcihan |