Gök Kimseye Karışmıyor
bir hissizlik vardı
yine mi karamsarlık biraz yürü koş bak insanlar geçiyor kapınızdan değişti duvarlar koltuklar masalar size ait her şey sizinle beraber kaldırımlar bile değişti diyor karşı evin yeni reisi bir yaralı kuş mu çatısında gece tayfalarının çığlıklar atarak bize duyurdukları ses oysa midasın akvaryumunda hala can çekişiyor balıklar ben ona bize gelmesin demedim kabaran arzusunu odaya salan o şehvetli girdabın ucundan öpülünce uyandım ateşi kırkı aşan inlemeyle soğudu kuyular ne güzel gündüzler ve geceler kulaklarından girip ağzından çıkınca silsileyi bozmadan gerekli mercilere dileğinizi ilettim içinizde kalmak kaydıyla mutluluk küçülen bir gemi değildi şimdiki pazar arabaları nerede biriken torbaları uzağa götürecek kuvvetiniz yoksa hamal bey bakar mısınız sepetiniz boş mu deyip falan filan yokuşundan yukarı sağa sola esneyen kalçanıza bakarak çektiği ağırlığı unutturabilirsiniz zavallıya ah çocuğum gök kimseye karışmıyor bak git ona koş yarın marın yok bir kilisenin avlusundan su içmenin dışında seni daha çok korkutan ne olabilir göz göze geldiğimizde cumanın ibadetiydi bir hain var içimizde bakın bu o iblisin dostunun dostu ona yarenlik edip bizi aldatıyor deyince cesaretim yerine geldi kendime güldüm ya beşer zaten kişi başına her kese bir şeytan düşer. |
Beğendi ben.
Selam ile..