NUR-U HAREyüreğindi rahimsiz ve doğurgan öyle sevabına giyinip ve soyunan isli ve altın kapılarda dilediğin af yüreğindi kan ve süt kokan zıpkınlar ötre , kör bıçak bir çığlığın giyinmesi sesinde iffet mekiğindeki tavaf gibi bir sufle yüreğinde lisanı esrik bir nur-u hare öksü kemane kadranı zaman can palazı anaforlar gıyabında fahri bir tez canlı aşk hülasa mavi yüreğindeki kırmızı ıslak bir ardıç kayaları telkari gibi çatlatan sen istihareye nazar lal dimağımdaki lafazan döndüm devrana hep aşk geriye kalan taze haşr gibi ağaçlar önümde diriliyor Rayihalar şu ıtır meyvelerde Sana dökülüyor Ölü nefs gibi insanlar içimde Yüreğindi rahimsiz ve doğurgan Hilal saflarından ısırgan toplayan Saf u saf zincirler içinde Evlad-u iyalden bile hatırlı Yüreğindi kan ve süt kokan AHMET SERDAR OĞUZ / NİKSAR |