Haydi Sür Arabacı AtlarıVaktimin son isteğidir yaşanmamış anlar dört dönerken gözlerimde yarını bekleyecek halim yok haydi arabacı koş atları sür dört nala içimde diriliyor mazinin sancısı ellerime dokunan rüzgârın ağrısı çiçekler yorgun yağmur küs toprak kokusuna sapla tüm geçmişimi göğsüme haydi sür arabacı gidelim uzak kentlerin ışıksız köylerine bağrımda kanayan akar suların ölümsüz hücrelerine dokunalım martılar uçuralım denizsiz günlere can çekişelim susuz balıklar misali sarmaşıklarla örülü eski kapıları gecelim Arnavut taşlarıyla döşeli caddelerde yankılansın atların nal sesleri haydi arabacı sür bir daha yakalayabilirsek dönelim geçmişimize yeniden yaşayalım ışıksız evlerin çıra islerinde çocukluğumuzu sokakların bir köşesine kök olalım salalım toprağın derinlerine filizlerimizi sevgililer öpüşsün sarmaş dolaş dallarımızın altında çocuklar sobelesinler bizi küfretsinler gelmişimize geçmişimize ister çiçekli ister çiçeksiz ağaç olalım koyuverelim gölgemizi yeryüzüne sofrasını kursun ahali altımızda onlar çay demlesin haydi sür arabacı atları biz közde demlenmiş demli demli çayları içelim ara sıra dolduralım kadehleri küfredelim ikimizde gelmişimize geçmişimize |