GURBETTEN GELDIM BENGİSU VER
ah;Smyrna çok özlemişim saçların yeşille altın sarısı çok yakışmış
gurbetin ıslak sokaklarından geldim mevsimsizim ara ara yollarıma göçler döşenmiş yüreğimde hüzün senfonisi var ölü iklimler üşüştü kırılan kanatlarıma güneş bulutla savaşlı öksüzüm pamuk şekeri bulutlardan geçtim diyarı gurbetten geldim yorgunum içimi açıp baksan diyorum sarardı yüreğim ilkin"ıhlamur çiçeklerinle demle beni sar yaralarımı adını bilmedğin nehrin kenarlarındaki flamingolarla konuştum her sözcükle içine (parantez ) açtığım her cümleye ilmek ilmek hasret sakladım dili damağı kurumuş kekremiş yarınım can damarım kesik akmaz "bengi-su.. kül yangını yüreğime özlem dokudum gül kurusu yaprak kıvrımlarında ıtır çiçekleri itidal arifesinde soğuk ellerimde titrer ,rahiyası ruhuma elzemdir .. gurbeti diyarda doğmadı güneş yosun tutmuş kıyılarında şahlanır dalgalar vurur çakıl taşı umutlarıma can kırıkları dolar sineme kesilir soluğum çikmaz nefesim kanar ; hasretim özlemim çocukluğum akar gözlerimden buğulu dökülür can yaşlarım tutunurum hasretle oranj yapraklarına mevsimsiz geldim çiğlıklarım ılık mevsimlerde çürüdü ümit goncalarım gelmedi muştusu firkâtımın beyhude yaşadım zembereğin kırıktı zaman zâkkûm içirdin feleğin bakracından gurbetten geldim çok yorgunum "bengi-su ver ıhlamur çiçeklerinle sar beni kanayan yaralarım var.. Nurcihan |