SUNA GELİNİN AĞITIEn uzun geceyi tamamlıyor, en kısa gün Ne sevgiye doyar çocuk, ne de sevdiğin En büyük cefayı çektirselerde her gün Bir gün aman demezsin durup dinlenmessin Irmaklar dolanıp denize kavuşur Akan su pas tutmaz bunu bilesin Kırk taştan geçince eğilip avuçla içersin Billür tasa hacet yok dağlar başlarında Gelsede yaşın yediden yetmişe Can çıkar huy çıkmaz insan neyse o Gün dolanıp her akşam girer dağın koynuna Sarp uçurumlar akabeler naz eder çalıya Rüzgarlar yön verir çağlayanlara Yosun tutar güney ağaç gölgelerinde Bilinmez kıymeti sevenlerinde Susmakla diller lâl olur gider Kum basar bağrına hep boyun eğer El ayak çekilir derdini inkar eder Altın yüzükle bağlanır kader Kefenle çıkarsın beyaz gelinlikle girdiğin evden Gönül bağın kader bağcığın olur Önünde uzun adımlar konur Bir arşın beze atlarsın hendekten Fecirden gündüze çıkmak ince çizgide Sır kapısıdır girdiğin her kapı Taştan tuğladan girdiğin her yapı Serdin mi bir kere yatağı çarşafı El kapısı kul kapısı alın yazısı olur Bir sevdadır önce oyun gibi gelir Unutturur insanı canlardan kopturur Geçtin mi bir kere gelinlikle eşiği Bağlanmıştır beline kırmızı kurdaleyi Bir dirhem etin namus abidesi olur Bilemezsin sağın solun Kulu olmuşsun bilmeden bir kulun Gecen katran karası yok gündüzlerin Yok el kızının haklısı Silinmez yürekten hicran yarası Yoktur yaşananların darası Bir güler yüz bir tatlı söz hepisi Bir gün karasan gözden düşer Unutulur yaptıkların hepisi Elinin kınası toprakta çıkar Kıvılcım düştüğü yeri yakar Kimi zevki sefada değmez Eli sıcak sudan soğuk suya Kimi ay’ı çıkarır geceleri kuyudan Kan kusar kızılcık şerbeti içtim der Bir elin yağda bir elin bal da der Elin sıcak sudan soğuk suya deymedi der Heran dil ile takaze eder Gönül gözüyle gören göz kıymet bilir Gönül kara gözlerin kıymet ne bilsin Duayla götürür analar yuvayı Allâha sığınır pişirir ekmeğini aşını Şikayet etmez can yoldaşını Umman denizlerde yürütür gemisini Sabır merhametle selamettir sığındığı şükrü Sunam irin bağlamış sol göğsünün üstüne Mevlâm yazmiş yazıyı ana rahminde Sevilmekte sevmekte hepsi senin elinde Bir bir fincan kahvenin hatırı sayılmıyor Kırk yıl yemenden getirsen de Gurbet kanlı değnek kuş olup uçmak ister Her bayram sabahı memlekete yürek Gurbette dağlar kadar büyük içinin yası Bırakıp gidemezsin atsada başının tası Evlat sevgisi bağlar ayakların bağını Kunduralar yetmez sıla yı sine ye Al başını git ovalara kırlara Yenik düşüyor insan oğlu hayata Sağlık gibisi yok sağ cebinde milyonların olsada Kurşuna diz geceleri gündüzü Kim verir ki sana anayı babayı kardeşi Bir kaşık suda boğsan da geceleri Katıksız ekmek gibi doldurur Yüreğinin içini memleket sevgisini.. Nurten Ak Aygen 29.10.2014[ /italik ] |
KALEMİN DAİM OLSUN NURTEN HANIM ÇOK GÜZEL OLMUŞ SEVGİLER SELAMLAR ESEN KALIN