Bir avuç korkuyuz
Her deniz yırtılmasında
Aynı sesi martıların içimizden geçen Fiyakalı zamanları bunlar sevdanın Gerisi sigara külü Dipdiri sevişmelerin sessiz sedasız örtülüşü Koyu uykularda biriken anlamsız yalnızlığımız Ne ağır şu uzak denilen zehirli kuyu Yıkandığımızda içimizden yükselen Dumanlı koku ki dindirmiyor rengini siyahın Hiçbir gökyüzü. Bir masada unutulmuş gibiyiz Saatler sonra ihtiyaçtan dönüp gelinen o çok zavallı Bekleyeniz sadece bekleyeniz, kendimize geç Upuzun bir sıra sonuyuz kimi zaman Önünümüzü göremiyoruz, arkadan iten biri hep O korktuğumuz yorgun gözlere Kime kanasın şimdi kadının öpülmeyen dudağı Yastıklarla bastırılıp öldürülüyor her gece İçinde o sessiz yankı İpek ten kanatları oysa uçmaya zayıf Hangi esmer eli tutsa ölüme öyle yakın Şimdi sadece bir avuç korkuyuz Başkasının cesaretine |