bir şarkıdan nefret edene kadar ısrarla dinlediğiniz olur bazen..
o anlardan biri...
"gitme ölüm gibi zamansız,
peşine düşmek artık imkansız,
ağlamak yine mi bana düşen,
gidenlerin ardından..."

ve sen sevgilim
yanaklarında o çukurları taşıdığın müddetçe
şiir vardır...

hangi vakit istersen
kurumuş ekin kokusu uçuşur ellerimde.
sen ne vakit istersen
ayazda kalmış nehirlere koşarken kapanayım yollarına.

tamamlansın kalbimizde bahar serinliği.
içine düşer gibi olduğumda iş birlikçi kelimelerin,
soluk benizli bu kentin sağır sokaklarına
ağıtlar yakmaya gideyim.

iyi bak gözlerime
öylece öleyim.
nerede nasıl öldüysem
öyle dirileyim.
gözlerime iyi bak
sonra öleyim.

ellerime iyi bak
tutarım kaldığım yerden.
normal şartlar altında Elif Vav’ da mühürlü.
nolur bu defa geri çevrilmemiş olsun
dualara iliştirilen aminler..

Yar!
göz bebeklerine dokunmuş kuşlar ölüyor
ağır günahlarımın omzunda.
azımsadığım zamanların en fiyakalı yerinden bakıyorum
ne taraftan baksam dönen dünyaya.


Yar!
sözlerime iyi bak
en deli sloganlarımın orta yerinde
alnımdan vuruluyorum kendi kelimelerimle.


bekleme artık.
merhametimizin kesiştiği yerde haykır adımı.
kavuşmaya yol arasın kısa soluklu heyecanlarım.
ruhumuzu darp etmesin çarpışmalarımız
cennet yoldaşlığımızın öğle sonrasında.
sen de uzan ağır aksak yanıma.
işte o an,
kabına sığmadığında gülüşlerin
bulaştır beni yanağındaki çukura...

ELİF TOPAL

( not:YAZANIN İÇİ YARADIR)

07.10.2014