Yollara düşme vakti1- Yokoluşun diliyle yazıyorum: Bu şiirin içinde iktidarsız bir ceset kendini g/ezdirecek sevmek yaratıysa -şair kendi ruhuna gerecek aşk şemsiyesini tomurcuğa durmuş seslerin ağırlığı dişlerini kıracak -damarlarını yarıp- bilinmez salgını gezecek yoksul günceler 2- Yitirilir duygu kopar sinir ve şiirin ötesinde geriye boğulan hüzün kalır seni seviyorum terminalinde çoğullaşan bir inilti yankılanır son öpüş, tedirginlik, baş döngüsü sokulurum, sürülürüm soğumuş yanlızlıklara 3- Sonra herşey benden usulca geçer Ekime özel bir kalemle sessizliği konuşurum kesik kesik -En çok dilini kesmeyi düşünür şair kendi suretinde- Aşkın biricik muellifi ben; bir satırla çözümledim ölümü beynimin kanatlı karıncası yoruldu başladı ölüm şarkısı sevdim ve yarattım diye başlayan milâdi ayetler gibi öp ve yeniden sokul bedevi gecikmeler devşirmeden beni kendimle kalmamalıyım 4- Haydi ölümle başlamayan şiirim artık imgelerimi cehenneme beş kala sustur gözlerimden çıkart o kokan uykuları buğulu çöllere düşme vakti -vakit yok diyorsam yalan mahşere an var; kıyamet, kıyamet şimdi. |