Gel mahcubiyet saklan arkama
Ey benim 7 yıl önceki ha(ya)lim.
Seni bana verseler ödül olarak Uzanıp uzaklara adını s(a)yıklasam Gergef dünyanın herhangi bir köşesinde. Heyhatt!; öyle bir şey var ki dilimin varmadığı bağışlar bana suskun olmayı geciken özürler, bir beyaz rüya durur dünde lal olmuş gibi Değil öpmek, bakmaya doyamam aklımın ucuna asılıyken dudağında ki o yara. gözlerim buğulu yaşıyorumdur kabuğunun altında Seni bekleme duygusuyla kök saldığım dağlar da törpülüyorum durmaksızın kimsenin öpmediği dudaklarımı genzimi dahi tıkıyor çıkardığı gürültü kalıyorum çöl gibi iştahsız ve tedirgin nadasa bırakılmışken göğsüm güneşin altında beni affedesin diye yaşamıyorum belki ama beni göresin diye geliyorum mahcubiyetle Aşk canlısı bir dua ile birlikte ölmediysen eğer yabani otlar gibi yolumun üstündeysen bu yongalıkta dalıp gidiyorum su’larına.. Geçip gidiyorum yanağında düş izi.. |