Yağmura İnandıkça
boşluk en yüce saklayıcı
yeniden başlasa bile hayat biriken bu rüyayı nehirlere atıp denizlere karışmasına göğe bulayıp bulut olmasına ve ağlamasına izin ver tekrarlanırken binlerce sene sonsuz bir parçanın heybetinden kaçıp nereye oysa büyük bir hazırlığın ustalaşan tenisin aşkın pembe dudaklarını giyinip öpebilirsin alçalan kanatların mavi sesini uçurumları hazmedecek sevgi senden önce var edildi boyunu aşması bundan daha sonra aşkın büyük aynasında yalnızlığına yakışmayan kara sis azalırken tutup nefesini atla boşluğa bir kaç satır saydam hayalin içi boş dibi duygusuzca kapladıkça içini renklerin seni yutmasından korkma acını azaltacak yağmura inandıkça bir gün yeşil dudakların olur seninde döngü dünden kalan bir sebebin ilmi karnı beyaz çocuğa yalvarmayı öğret ve seni sevmeyi düş kırıkları içinde koşarken aralıklardan sarkan ışıkların kalbine batan ince sızısı kim bilir hangi sevgilinin eli. |