İLKGÜZ ERVAH_I TAYYİBESİ
dudaklarından sonbaharı öperken Ankara
göçmen kuşlar yolcu ettik göz çukurlarımıza tren garlarında son bulurken yaz aşkları selvi boylu kadınların göğüslerinde bağbozumu alın çizgilerimize yüklenirken hasat zamanı hiç sorma bu sokaktan hep sarhoş geçerim millet içer avare olan ben ya sigaranın dumanı çöker üstüme ya rakının anasonu döner başımda ara ara bir nara boşalır damarlarımdan çıtı çıkmaz dudaklarımın kıpırtısız ne senin adını bırakırım asık yüzlü bulutlara vız gelip tırıs gider haberini getirmeyi unutan rüzgar yüzünün serinliği parçalar duygularımı cama yazdığım isminde yokluğunu gezinir ellerim sarhoş masalardan tabakalara dökülürüm darmadağın güneş çekilir Zeki Müre’nin gün akşam oldusunun eteklerinde dur sabahın ilk ölü martısını da götürsün dalgalar devriyeler, düşecek ayak izlerimin peşinde ya soracaklar seni ya düşürecekler aklıma susturun çalan şarkıyı ıstıraba boğup geceleri sefaletini ağıtlara peşkeş çekerek kendi gölgemde öleceğim |