7
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
1718
Okunma
hüzünlü dumanlara bıraktı yatağını deniz
gitme..!
tutup elimden
uzak bir ülkeye götürdüler beni
ahraz’ım...
koyu bir ağlama rengi çöktü
sensizliğime
köprü kenarında bir kızın
engin sessizliğini seyrediyorum
bahardan az önce
gece bitmeye yakın
ışıyorum sonsuzlukta
toprağın gülen kalçaları gibi yaşam
gitme..!
dehşetle kendimi buluyorum
körce gelgitlerin arasında
ahraz’ım
serin serin rengini içeyim
küçücük gecemde
rüzgârın yapraklarla buluşması var
gitme..!
ey baştan aşağı yeşil!
yakıcı anılar gibi
varlığın sıcak duygusunu
bırak yüreğime
gövdem sığmıyor sensizliğin kozasına
nasıl büyüdü yüreğimin yarım kalmışlığı
güneş soğur
bereketi gider toprağın
gitme ahraz’ım
yüreğimin altında ve derinliğinde uyukla şimdi
iplerin ucunda yükselen
uçurtmaların dansını görür gözlerin
ahraz’ım
çocukların gülüşünü duyar
mutluluk, çığlığınla süslenir...
5.0
100% (23)