aczçürümenin kösnül kokusuyla şimdiden mumyalanmış gövde ben ise ölümün gövdesi yerine yalnızca aşk ile dönerim evime y a l a n aşktan başka karanlığı olmayan çamurlara bulanmış bir kuş gibi açamıyorum kanatlarımı bu nasıl azâp nasıl âsıf düş gücünün gizleri koşullara sığmayan can gel kurtar beni göğün gözleri gibi göz çıkaran düşlerim umutlarım var benim ezgideki yerimi haykırıyorum sen yaşa ey umut! kim der ki toprak aldı sinesine seni bu nasıl adem-i müsâvât nasıl âfât dingin bir sabah vakti nen varsa kutsal kirletildi çizildi yüreğime savaş bölgeleri bu nasıl âğraz nasıl adem rüzgâr getirdi bana adını ödünç aldım kanatlarımı düşüp ölürsem yaşıyorum sağ kalırsam ölmeye gidiyorum dua etmesinide bilirim meselâ; yağmura tutulmuş kuşları kurularım sahil boyunca unutulmuş harfleri toplarım sonra sözler kurup türkü yakarım özgürlük rüzgârlarına... bu nasıl aşk nasıl dem ... "asıf: şiddetli rüzgar fırtına adem-i müsâvât: eşitsizlik âfât: felaket âğraz: arzu amaç adem: yokluk" |
Aşk da sıkıntılara boğar insanı.
Önemli olan bu sıkıntıların altından kalkabilmektir.
Aşk o zaman aşk olur.
Güzel şiir için kutluyorum...