sarf-ı nazarkırk kırık küpün içinde kopan kızılca kıyamet şu mey dedikleri olsa olsa senin zamanı durduran gülüşün ey kirpiklerinin esrik yanı ey aşk denen memnu siyahına bulaşmış zehirli oklarla vur beni vur dudaklarınla dudaklarımdan kaçırılmış o yarınlar için bir adam düşün küfrediyorken ağlayamayan lanetli gecelere düşkün suizan eden şimdi bir kalemdir kalbim aşkın çok uzaklarında her hece tek kalınca saldırır nar’a bütün unsurlarıyla aldatılmış düşlerim zor bir geceden sonra yola düşen bahtım usulca bir ses duydum ağlıyordu duvar dibinde hastane sonrası odasında kaldı aklım bir dil bulmam lazım sarrafları kıskandıracak kıymette bu uzun susmalara inat ey şiirimin yarım asırlık vaveylası aklından çık artık bir duaya sarılmış gülüşlerini istiyorum çok çok avuçların kadar kendi ölümüm için |