elveda
Senin rüzgârın yönümü ağartır
iki dünya arasında durup inciler toplarım ölümü şölen eşliğinde karşılarım kara bulut yahut turkuvaz vurur goğsüm üzre denizler mavisini açar Anneciğim elleriyle yıkar öncesini ve sonrasını Babaciğım kefen giyindirir; cebimden incileri çıkartır süsler; musalla ikindisine hazırlanırım ateşin en harlısına gözlerimin karasını bağışlarım ıslıklanır kırbaçlanan dilim sana dair bir ah çeker kırklara karışır yüzümden tebessüm ---kirpiklerimi öpmelisin gizlice ruhum ve bedenim ikiye bölünmeden evrenin aynasında ruhumun yönü orası ...yada şura ...veya bura her neresi olursa olsun gerdanını sofa belledim tekilleştikce kirpiklerimi yakacak Cehenneme ney sesiyle kör sözlerle uğurla beni çığlık büyüsün tomurcuğun hediyesi çiçekte ...Vakit erişti hilal içre akşamın kederi tomurcuklanan mısralara tutunacağım senin kaleminle belki; kalemimde ölecek ben ölürken kadınım ..elveda |
Vakit erince hersey boş...