Mavi Doğup Çocuk Ölenlereyaralarının sesini bir gece karanlığın en koyu olduğu saatte duyabilirsin ’iyi çocuk olursan’ gibi yalanlarla kandırmaz seni hangi iyi çocuk yere düşmedi ki, hangisinin dizi kanamadıki doğduğunda masmaviydi dünya hala öyle, ama sen yalnızca geceleri bakarsan siyahı görürsün buluttan bir barça beyaz yansısa yüzüne, çekersin perdeleri bir tebessüm yeşerse yüzünde ’mutluluk yaramaz bana’ dersin evet yaramaz yaramaz bir çocuk gibi koşmadıkça üstüne korkuların yüzleşmedikçe senden saklanan sırlarıyla dostlarının insanlara kusmadıkça içini biraz daha kararır mavi biraz daha seyrelir hayallerin, kısalır günlerin, küçülür ellerin sonra papatya toplamak için bile vaktin kalmaz sabahları kendine ayıracağın bir gün bile olmaz, kuşkularından arınmış geceleri başını yastığa koyduğunda ’kaç yıldız var bugün’ saymaya üşenirsin, en güzelini sahiplenmekten vazgeçersin... ve vazgeçersin çocuk olmaktan çünkü bu yaralar senin en çok senin uyuyup uyandığında ve bir sabah güneş göz kapaklarını sarmaladığında yeniden çocuk olmak hayaliyle koşup bakarsın aynalara kaç yaz geçti, insanlara endişesiz güvendiğin günlerin üstünden kaç güz eskidi, herkese tek tek doldurttuğun hatıra defterinde kim üzdü seni böyle çocuk? kim küçülttü kalplerimizi, söyle... yine de bildiğin bir şey var değil mi, sebepsiz gülüşlerinde insanlardan kaçırdığın tüm bakışların çocukluğunda hala hala yüzün kızarıyor çünkü utandığında en ufak yanlışından çocuksun, büyümemeye yeminli çocuksun, her gece yıldızları saymaya hevesli en güzel yıldız senin çünkü bu mavi senin çocuk kalabilen herkesin... Büşra Topbaşlı |
Güzel bir şiir okudum,yüreğinize sağlık,selam ve saygılarımla...