Karanlığın Senfonisisuların ağladığına inandım bu gün alevin titrediğine doymadığına toprağın hangi mabedin kilit sesinde saklı umudum söyle toprak örter mi seccadesini ağusuna akşamın mehtap okşar mı gülüşümün ak kanatlarını söyle hangi bağrın yangınında tüter dumanım onca eski birikmiş heybemizde yunsak teneşirde paklanır mı karanlığın yaması gök gözlü güzeller ağartır mı sabahları avuçlara dolan yüz suyu hürmetine hala uzuyor saçlarımız şakağımızda dağlanıyor Ağrı’nın karı ateş küle dönüyor acının yasını tutarken çarşı bak işte ökse kuşları da küsmüş dallara çünkü çocuklar gelmedi bu gün yine çünkü sevinç naraları çınlamıyor avlumuzda deniyorum olmuyor kalamıyorum sahipsiz kapanmıyor oğul yarası alnı açık duruyorken zaman hala her yanım acıyor kalamıyorum bir başıma olamıyorum evlatsız |