zehr-i aşkgözlerim yola düştüğünden beri düşlere sakladım ilkbaharları o yüzden hazanla esiyor başımda yeller yoksul yanımda mevsimsiz güller yeşeriyor ay ışığında göğüs sesiyle uyanıyorum güne gurbetten sılaya düşüyor adım yolcular gelip geçiyor zamanın isli kıskacından alıştım ekmeği suyu bölüşmek gibi bölüşüyorum seni tüm dünyayla sadık kalamıyor kaçmalarım gittiğim yere ardımda bir sen kalıyorsun bir de tüm dünya küsüyor bana yıldızlar ağlıyor bulutlar kangren söküp atsam kirpiğimi içime akıyor zehr-i aşk bir çukur aç uzanayım kirpiğinin gölgesine sevdiğim kapat gözlerini sıkıca örtün üstüme üşüyorum |