Muhabbet Elçisine
Gecenin omzunda ağlardık
Öncesinde hatırımızı şöyle bir yoklardık Anlayacağın dertleşmeye yer arardık Söylerdik şiirlerimizi suya Söylerdik tiz çıkardı sesimiz Söylerdik anca suya Uluydu ırmak, taştı mı hislerimiz serin suyuna Sokak lambası şahitti Köşeyi dönünce sağdaydı hatırla Ey muhabbet elçisi! İçimin deryasınaydı yolculuğun Çekip alırdın hüzünlü baykuşların bakışlarından Çekip alırdın geçmişin daracık sokağından Bir zaman yağmur yağmıştı hatırla Islanmıştık rahmet deryasında Gülümsüyorduk Şaplatıyordu yağmur alnımıza Şaplatıyordu büyütülmüş keder yığınına Bezen bir abiydin başıma Kızardın bana, ardından anneydin Bir gülümsemeye sıkıştırır ikram ederdin sevgini Anlardım çünkü kardeştik Muhabbet elçisi Bakıyorum kurulmuşsun tahtına Hatırımın en güzel yanına Muhabbet elçisi Gömemem seni geçmiş toprağıma Dost başkadır, dost acı söylerse iyidir dediler Dostum, acıyı şerbetleyerek mi verirdin gönlüme İncitmezdin, sanki bir avukat misali Yargılamazdın, savunurdun Çünkü melek demiştin gönlüme Eyvallah gönlünün güzelliği dilinden çağlayan… Muhammed İşler |