0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1064
Okunma
Düşüncelerimin kalabalıkları sarmalamıştı beni
Hatırlıyorum bugündü sarmalamıştı
Yürüyordum en yalnızından korkularla beyin kemirgenleri eşliğinde
Yürüyordum gülümsüyordu çene altından kekeme bülbüller
Sonbaharın tozuttuğu yapraklar gülümsüyordu
Demir parmaklıklar arkasından
Kan yağmuru pencere manzarasından
Kalbimin son dem’leridir akan
Saçlarında esmeyen rüzgâr
İniltileridir nefeslerimin ölüme beş kala
Babamın kırışmış alnının cenazesi sabaha karşı
Öğle namazına müteakip defin yetişin
Yetişin sağ olan dostlar yetişin
Çağlıyor duygularım heyhat yetişin
Kendimi göremiyorum suda yetişin
Kış’tı ayak basmadılar beyaz örtüye
Yalnızlığı çorak arazilerde öğrendim
Öğrendim çünkü yalnızdım
Yağmur hep denize doluşurdu ben de izlerdim
Kıyıda çektim içime uçsuz kalabalığın dumanını
Sisliydi hava göz görmezdi kalpleri
Yalnızdım çünkü gözlerim görürdü
Hayaller sudaydı, düşerdi engin dünyalar gerçeğin ürperten dibine
Düşerdi imbatsız kıyılara terk edilmiş umutlar ve yanında insanlar
Çarpışırdı kalpler sadece çarpışırdı insanlar
Yalnız bir ölü
Mezarın üstü altından ölü
Muhammed İşler
5.0
100% (3)