SAVAŞIN ÇOCUKLARI
Misket oynuyorduk arkadaşlarla
Ve topaç çeviriyorduk O anda bir uçak göründü gökyüzünde Kafamızı kaldırdık Nazlı bir gelin gibi süzülüyordu, Üzerimize bir şeyler atıldı Buradan bakınca kuş gibi görünüyordu Az ötede evlerin çatısını Sokaklarımızı ateşe çevirince anladık Uçak bize yine bomba yağdırıyordu… Ve biz savaşın çocukları Sığınağımızın yolunu zaten biliyorduk Babamızın öğrettiği gibi Ellerimizi kafamızın üzerine koyduk Ve bilinen adresimize doğru koşuyorduk Sokak bildiğimiz kan ile çamur karışımıydı Elbiselerimiz kanlandı Ama biz bu maddeyi zaten tanıyorduk… Şu siren sesleri… Ne de sağır edici… Bombalar yağdıktan sonra Ne anlamı vardı ki bu sirenin, Çözemedim bir türlü… Her zaman olduğu gibi Yoklama yapıldı sığınakta Ama bu kez bir kişi eksik kalmıştık Ve onun hedef olduğunu hemen anladık Sessiz ama içimizdeki çığlıkla Şöyle bir göz göze baktık Yaşartmadık gözlerimizi Ama yüreğimizle ağladık, Bu ilk değildi Ve son da olmayacaktı Buna zaten çok önceden alıştık Çünkü biz savaşın çocuklarıydık Ölümü hep kucağımızda taşıdık… Gerek kalmadı isim yoklamasına Çünkü orada olmayan babamdı… Usulca büküldü boynum İçimde umutlarım yarıda kaldı, İki damla yaş döküldü gözümden Annem beni kollarına aldı Babam gibi… Kokladı Yetim kalmak, Bombalara adaklar adamak, Savaşın iğrenç kokusunu solumak Biz savaş çocuklarının alın yazısıydı Biz bu yazıyı daha önce defalarca okumuştuk… |
yalnız değiliz,kardeşlerimiz yanımızda,
beklediler bir yardım eli,
korktular anne özlemi duymaktan,
babasız yetim büyümekten,,
yaralarına baktıkça korktular,
yürüyememekten,ellerinden olmaktan,
ama bildikleri ve bekledikleri gibi olmadı,
onlar artık farkında yanlız olduklarının ,
ve davacılar yaradandan bizim için,