hayata dair..iradenin yok olduğu bir yerde hayat da yok olur. tutsak düşersin bir kabadayının gölgesine of desen biri göz kırpar sanki, azıcık nefeslensen kederden bir barikat kurulur yürüdüğün her yola yıkmak istesen yıkamazsın gitmek istesen gidemezsin olduğun yerde donup kalırsın. kendi pusulasını fırtınada kaybeden bir gemi gibiyim dümende hangi fırtına var hangi dalgakıran sürükler bu gemiyi bilmiyorum bildiğim tek şey var her gün konakladığım limana nedendir yol alamıyorum. II------- hayat yüzümüze yansıyan küçük bir tebessümdü. kendi isteklerimizle ve kendi sevdiklerimizle el ele gamzelerimizde topladığımız kızıl bir şafağın gülüşüydü. yaldızı parladığı an hayatta tutunurduk hüzün kaybolurdu yaşamla dopdolu olurduk. kimi görsek sıcak ve samimi bir selam çıkardı aha şu kalbimizin ortasından, düşen birini görsek omuzundan tutup kaldırırdık aç birini görsek koşup hemen doyururduk. hayat ne de güzeldi kendi yol pusulasında kederlerimizin içinde bile sevinç toplardık hiç yılmadan bu sınırı olmayan arenanın içinde savaşırdık. oysa şimdi bir mülteci gibi tutsak kaldık düşlerimize. hangi otobüse binsek şoförü biz değiliz bu düşlerin ne yazık ki. ve nerede ineriz hangi durakta ölürüz onu da bilmiyoruz. mayıs /2014 |