Su 87-Süpürge Gelin/100005462884893/videos/vb.100005462884893/708721555986601/?type=2&video_source=user_video_tab köyün Arif Şen’inden süpürge gelin.. yoldaşlayın yanında giden çocuğun topladığı süpürgeyi demet eder anası sıkı sıkı bağlar ki ince olsun süpürge gelinin beli küçük bir deynek kolları anamın elleri değmeyegörsün bi! tepesine; güdük kaşşığın sırtıyla ak-kaput bezinden yüz kopya kalemi tükmükleyip; dudak, burun, gaş-göz mekke püsgülünden sırma saç renkli, parlak çapıttan şarpı beline kuşak yerine ip fistanı öneceği.. bir garip tahralanır, süpürgenin etekleri ayağı, mesi, papbası yok tabi.. yere koyulur sini sini de süpürge gelin, ayakta tempo tutulur, sininin kenarlarında “aman bu fasille iki buçuk lira hem oynasın hem kaynasın” …… “yandan helimem yandan severim seni candan anan turşu gurmuş gara badılcandan” sini kenarına vurarak çalıp- henk edip türkü söyleyenler gibi coşkuludur süpürge gelin anamın ellerinin emeği, “oynatın-eğlenin” …. “aman bu fasille gaynamaz oldu görümcemin göbeği oynamaz oldu” elde def.. ya da iki gaşşık, olmadı maşa naçar ellerimiz tepsinin gıranında ”oynak” gelin oyuna doymaz süpürge gibi yerine oturmaz oyun havaları susmaz.. “halimenin aşıkları halimenin aşıkları vur zilleri çal gaşşıkları vur zilleri çal gaşşıkları yandan helimem yandan severim seni candan anan turşu gurmuş.. gara badılcandan” DİPNOT yoldaşlayın / yoldaşcak : birlikte yoldaş: yol arkadaşı, refakatçı güdük kaşık: sapı kırılmış ya da sapsız kaşık güdük : kısa • Neşet Ertaş (fasulye 60 kuruştan 2,5 liraya çıkınca yakılmış) henk: kadınlar arasında def çalınarak yapılan eğlence, oynanan oyun, eğlenti |