Okuduğunuz şiir 27.5.2014 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
lavanta kokulu "sandık lekesi"
...
dün ceviz kaplamalı sandığı açtım Lucien kesilmiş iki saç örgüsüydü çocukluğum, göğsünde lavanta kesesi gözlerinde naftalin -öylece uyuyordu/m- şık bir tabutta uyur gibi
müzik kutusunda iki sinema bileti -ortadan yırtık- Side’de yüzüne güneşi içirmiş resmin, ağzın cennette açılan kapısı bir nehirin gülüşün ellerin öpüşün avuç avuç serpilmiş çörek otu sanki gözlerin yine ve hep -kılı kırk-
babamın elleri motifli bir gecelik s/olduğunca pembe (üzerindeki kuzular boğazlanmış belli ki bir yerlerde) annemin iğne oyalı düşleri merdivenden itilmiş gibi
yıkık taht suikastlı baht sana göre alın yazısı belki
oysa benim için aşktı - babama ve tüm gidenlere- ah kaç kez yıkadım ruhumu gözyaşımla ve kederle çıkmıyor bu ağrı ve sapsarı leke...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
lavanta kokulu "sandık lekesi" şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
lavanta kokulu "sandık lekesi" şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Şiirin saltanatı henüz küçük yaşlarda kurulur, çocukluğun o naif, o kırılgan, o ışık huzmelerini toz zerrecikleri ile içine alan aralıklarda kurulur..
bu cümleyi çokça aralamak ve araladıkça içine nüfuz etmek isterdim ve fakat; E. Cansever'in bir dizesiyle bu şiirin altındaki hüznüme bir çizzik daha atayım:
"gökyüzü gibi bir şeydir çocukluk / hiçbir yere gitmez..."
ne anlatıyorsan birebir içine çekiyor okuyanı... gözlerimi kapayım çizdiğin resme dahil oluyorum... burnumda naftalin ve lavanta kokusu gözlerimde buğu çocuk kalbinin sarı lekesinden öpüyorum Türkom...
selam ve saygımla