BABAMA MEKTUP
Ben, daha on beş yaşındayım
Arkadaşlarım okul sıralarını, Futbol sahalarını, Bahçeleri, parkları gezerken Ben avluda volta atıyorum Soruyorum sana baba Ben neden burada kalıyorum? Bu mektubu sana, hücremde yazıyorum Belki dokunacak gururuna, Belki üzülecek, ağlayacaksın Ama en nihayetinde beni anlayacaksın. İş işten geçmiş olsa da, Çocukluğum demir parmaklıklar ardında Voltalarda, Yıldızı olmayan karanlıklarda kalsa da, Gün gelecek Hatalarını düşünecek Ve kendinden utanacaksın… Var olduğumu görmedin, göremedin Bir parça ilgiyi hep benden esirgedin, Çıkıyordum gece yarıları Hatta bazen sokakta karşılardım sabahları, Senin yerine koyardım arkadaşları Sen bunu hiç fark etmedin Nerede olduğumu, Ne yaptığımı hiç merak etmedin… Bak ne oldu ben anlatayım sana Hatırlamazsın biliyorum ama Hani yine tartışıyordunuz ya annemle, Bağırıyordunuz birbirinize, Bahane yine havadan sudan İşte o esnada, Usulca çıktım kapıdan, Bir de sigara sardı arkadaş zuladan Çektik ciğerlerimize, Ne zarar vardı ki, iki kırık esrardan, Bir hoş oldu kafamız Sizin yaptığınız gibi, Sizin unuttuğunuz gibi Siz de çıkıp gittiniz aklımdan… Daldık lüks bir malikâneye Alarm sesi bizi çevirirken divaneye Kulaklarımız çınladı, Şaşırmışken ne yapacağımızı, İki polis kollarımızdan kavradı Ve çıkardılar bizi mahkemeye Hâkime ablam birkaç söz söyledi Ben anlamadım ama Tuttular kolumuzdan, götürdüler hapishaneye… Ve şimdi hücremde bu mektubu yazarken Sizi düşünüyorum, Hatta avluda top oynarken, Volta atarken Dört duvarın ikisinde annemi Diğer ikisinde seni, Sizin siluetlerinizi görüyorum, Kimseye çaktırmadan ağlıyorum Ve sana yine soruyorum Ben neden buradayım baba Neden bu dört duvarın arasındayım? Senden acele cevap bekliyorum… |