Bir çizginin üzerinde can çekişiyor İnsanın insana olan saygısı Azaldıkça değerler Uzatıp ellerimi göğe Durmadan Yeni doğmuş bebek saflığında En masum insan kokusunu arıyorum
Hani nerede Dün ile bugünün tarifini yapın Ve seslenip rüzgâra Şarkıyı andıran mevsimleri geri getirsin Ben onları artık göremiyorum
Okyanus ummanının ortasında Muammalara alt üst edilmiş çehreler ’’Körler ve sağırla birbirini ağırlar’’ misali Taş duvarlara sahip olmak uğruna Hayal zebanileriyle yarışıp Unutmuşlar sevgiyi saygıyı hoşgörüyü
Kayıp desem gözünüzün içine baka baka Vefa ehli gönül Beni hanginiz anlayabilirsiniz ki Hissi tavizler erdemsizliğin yalakası Erguvan renklerinin kölesi olmuşlar
Düşünün bir kere Harcanırken şu fani dünyada Zaman denilen dem Dostlarınızla karşılığı olmadan Manzumeyi kaç bahar nefesinizde Gün doğarken katre katre Keyfe mekân olduğunuz anı Bir bardak çay içmenin mutluluğunu Kapının eşiğinde yaşadınız
Söyleyin hadi hudutsuzca Bir aşk için bile Radyodan yükselen şarkıya kapılıp gitmiyorken Nasıl söyleyebilirsiniz ki! ben diye Söyleyemezsin
Zaman senin sandığın topal adımlarla değil Tanımlanamayan Yel değirmeni gibi Öğütülürken acımasız Bir o kadar jet hızıyla İrkilerek uyandığında Gençliğinden getirdiğin emaneti Kaderine ihtiyarlamış halini İşte o an sarıp sarmalayacaksın
Sana kimse sormayacak Bir kere bile Bunca cefaya değdi mi? Ömrünün sonuna getirdiğin Taş duvarlara sahip olmak uğruna Avuçlarından güneşi savuşturduğunu
Ne söylesem de boş Bütün arzular sırtlarında Erguvan renkleri muhafaza etmekte Hakikat bundan ibaretse Sustu yüreğim Sustu dilimdeki bütün doğrularım.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sustu şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sustu şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Sustugun nice cumlenin agrisini tasiyordu yuregin. haykirisinda bunu gordum. Neylersin dunya duzeni ve iyi ki de gecici her sey... Sen kendi guzelliklerini icinde yasat diyerek siirine tebriklerimle, yureginden opuyorum bacim. Kandilin mirac'in olsun, dualarin kabul olsun.. Bendesin..
Bir çizginin üzerinde can çekişiyor İnsanın insana olan saygısı Azaldıkça değerler Uzatıp ellerimi göğe Durmadan Yeni doğmuş bebek saflığında En masum insan kokusunu arıyorum
Hani nerede Dün ile bugünün tarifini yapın Ve seslenip rüzgâra Şarkıyı andıran mevsimleri geri getirsin Ben onları artık göremiyorum
Okyanus ummanının ortasında Muammalara alt üst edilmiş çehreler ’’Körler ve sağırla birbirini ağırlar’’ misali Taş duvarlara sahip olmak uğruna Hayal zebanileriyle yarışıp Unutmuşlar sevgiyi saygıyı hoşgörüyü
Kayıp desem gözünüzün içine baka baka Vefa ehli gönül Beni hanginiz anlayabilirsiniz ki Hissi tavizler erdemsizliğin yalakası Erguvan renklerinin kölesi olmuşlar
Düşünün bir kere Harcanırken şu fani dünyada Zaman denilen dem Dostlarınızla karşılığı olmadan Manzumeyi kaç bahar nefesinizde Gün doğarken katre katre Keyfe mekân olduğunuz anı Bir bardak çay içmenin mutluluğunu Kapının eşiğinde yaşadınız
Söyleyin hadi hudutsuzca Bir aşk için bile Radyodan yükselen şarkıya kapılıp gitmiyorken Nasıl söyleyebilirsiniz ki! ben diye Söyleyemezsin
Zaman senin sandığın topal adımlarla değil Tanımlanamayan Yel değirmeni gibi Öğütülürken acımasız Bir o kadar jet hızıyla İrkilerek uyandığında Gençliğinden getirdiğin emaneti Kaderine ihtiyarlamış halini İşte o an sarıp sarmalayacaksın
Sana kimse sormayacak Bir kere bile Bunca cefaya değdi mi? Ömrünün sonuna getirdiğin Taş duvarlara sahip olmak uğruna Avuçlarından güneşi savuşturduğunu
Ne söylesem de boş Bütün arzular sırtlarında Erguvan renkleri muhafaza etmekte Hakikat bundan ibaretse Sustu yüreğim Sustu dilimdeki bütün doğrularım.
Ümmühan YILDIZ.
Bazen susmak çok şey anlatır üstad Sus dinle ve bekle......... Kutluyorum usta kalemi Yüreğine sağlık ___________________________________Selamlar
Zaman senin sandığın topal adımlarla değil Tanımlanamayan Yel değirmeni gibi Öğütülürken acımasız Bir o kadar jet hızıyla İrkilerek uyandığında Gençliğinden getirdiğin emaneti Kaderine ihtiyarlamış halini İşte o an sarıp sarmalayacaksın
Ah ölçebilsek zamanı vermezdik bir anlık gaflete bu canı hani noldu bizlerden öncekilerin tamamı rüzgar esmez devran dönmez kandılar onlarda bizler gibi ömrü bitmez sandılar. Bittiler bitirdiler mallar mülkler buda kaldı ,Ruhla kafes amelin götürdüler.başın kula eğme hiç hatıra değme hesabı çok zor olur mahşerde seni bulurmana yüklü şiire böyle bir yorum çıktı emeğine yüreğine sağlık ümmühan hanım kutlarım Selam ve dua ile kal