KUM TANESİYİM
Saymadım kaç asır oldu
kayadan kopup çöle düşeli garip bir kum tanesiyim ben güneşte kızan,aşk ile pişen develerin,bedevilerin ayakaltında ezilen garip bir kum tanesiyim ben. Gecenin keskin ayazına aldırmayan ötelerden ötelere fırtınayla savrulan suya hasret lakin, sinesine vahaları,serapları sığdıran sevdası uğruna kendini unutan garip bir kum tanesiyim ben. Adem ile yoğruldum önceleri, Künfeyekün emriyle halk olundum sonra atam İbrahim taşıdı, mübarek sırtında beni kah firavunlar,nemrutlar kapandı üzerime kah ben azgın kavimlerin üzerine. Garip bir kum tanesiyim ben kör ebe oynuyorum bu günlerde kır çiçekleri ve meşe köklerinden yorulunca göğsüne yaslıyorum başımı asi,başkaldıran kardelenlerin yıldızları nakşediyorum zaman,zaman dağın eteklerine ay’ı söküyorum dişlerimden gecenin karanlığından gecenin mavisine kana bulanıyordu yüzüm gözüm boğazın serin sularında arınıyordum kirlerimden ama,garip bir kum tanesiydim oysa ben hazırda olan ve huzura duran... Murat Çetin |