Seninle Aramızda
yüzümü değiştirdim sesinle
siyah ve beyazın kaçak çağı hazineleri başımızda eski serüvenler anlamıştık bir ağacı sevmeyi seninle aramızda tarih yarışında geri kalmış nefesin ben oyalanıp duruyordum köhne plaklarla bir çiziğin peş peşe söylediği o şarkıda yorulmuştum tutsaydın ellerimi sonsuza doğru gemiler geçerdi sıcak limanlardan giderdi bacaları tüten ayrılıklara arasam saçlarında sisler bağırsam bulutların suçlu beyazı bahçede oynayan çocuğu çağırır gibi melekleri katarak araya duyulmaz olanı işitmek genişlemiş bir kalbin arzusu değil sensizliği öğret bana Asmahan sonra o dudakların ne yokuştur hangi anıya gideceğimi bilmeden karanlıklardan düşmek gibi korkulara karışıyorum seni severken taşıyor ışıltılarını dalgalar gecelerden damlayan ay söylentileri sarılır kayaların boynuna aşk dans eder dudaklarında suyun düşlediğin de beni Asmahan bir ağacın dalından seken rüzgardım buselerinde tatlı mavi gök dönerdin kavuşmak için eski yıllardan. |
"bir çiziğin peş peşe söylediği
o şarkıda yorulmuştum"
hepimizin gözden kaçırdığı şeyler esasen ne kadar şiirsel.
bu dize gibi...