biliyorum bir yerlerdesin
belki çok yakınımda
belki de adını bile duymadığım bir ülkenin en ücra kasabasında belki uzun boylu ve aksisin belki de tıknaz ve neşeli gözlerin yeşil ya da kahverengi belki de mavi ah keşke siyah olsa bilmiyorum bildiğim o gözlerle baktın mı bana içimdeki kelebeklerin gülümseyeceği sarmaşıkların kucakladığı küçücük bir evin tül perdelerinden süzülen ışığında kitap okuyorsun belki şu anlarda eski bir sedirde üzerinde el örgüsü battaniye bir aşk romanının rehaveti ile uyuklamaya başlamış olabilirsin mesela belki de akşamdan kalan bulaşıkları yıkıyorsun mutfakta bir tabak ve bir bardak çatal öylece kalıyor kenarda kirli aman o da kalsın diyorsun omuz silkerek şımarık bir çocuk gibi belki de bahçedesin tahta bir iskemle üzerinde çay içiyorsun bir de sigara belki gözlerin ilişiyor çiçeklere kimi boynu bükük kimi kurumaya yüz tutmuş utanıyorsun bu ihmalden kızıyorsun kendine ah şu unutkanlık diyorsun en makul bahane ile belki de bir meyhanedesin akşam olmak üzere kafayı çekiyorsun ama gelmiyor istediğin kadar çek mezeler tatsız şerefe diyeceğin bir anı yok fonda hiç sevmediğin bir şarkı sesleniyorsun kirli önlüklü çocuğa değiştir şunu diyorsun aslında değiştirmek istediğin ellerinin mahzun ifadesi öksüz çocuklar gibi bakıyorlar sana ve aklına ben düşüyorum belki o an biri olmalı diyor içinden bir ses biri olmalı bir yerlerde belki şişman ve sevimli gözleri ela esmer uzun saçlı belki sarışın gülüşü deli biraz da çılgın biri olmalı |
:))
valla her kahve içerken miocum olsaydı diyorum:)
çooook öperek:)