GÜL KOKULU KUŞVarlığı dağların ardına mesken tutmuş Gül kokulu bir kuştu Muştular getirirdi bahar günlerinden Sesi göğüs kafesimdeki yalçın kayaları eritirdi Dağıtırdı başımdaki dumanları... Kardeş sözcüklerini zincir eyleyip ellerimize Yollara düştüğümüzden beri O dağlardan çözülüp akardı sular gönlümüze... Ateş saçan gözlerinde Bulurdum kaybettim sandığım her şeyi... Ve düştüğümde kanatlarımı tutup Uçururdu göğüm diye seçtiğim Evim diye bildiğim hazinemin üstünde... Özgürdüm onun duyamadığım nefeslerinde; Akardım okyanuslarca... Düş gezegenlerinde konaklar; Yeni bir dünyaya kök salardım. Beni kendi cehennemimden çıkaran Salan beni cennetine Bir kutlu kişiydi Saklardım onu en gizli köşelerimde... Yeminlerle anlatılmayanlardı Nehirlere kavuşan. Okyanuslarda boğulduğumuzdu, Diplerin şefkatli rahminde Boğulmalardan yeniden doğmaya, Çırpınışlarımızdı yarınları kucaklayan. Bitmiyordu sevdanın kavgası... Neyse dünde olan Bu gün de hayatımızda Rengimiz oluyordu şimdi... |
Ben yazıyorum gibi...
Benim son yıllardaki şiir tarzıma da çok benziyor, belki bu yüzden ben yazıyor gibi okuyuşum...
Söyleyecek söz bulamıyorum, o kadar beğendim, o kadar güzel..
Tebriklerimle.
Selamlar.