sen essen de inceden inceye bahara
ben çok uzağım o mevsime
ilişmiyor nefesin kulağıma burada hava kapalı ve yağmurlu ıslanıyor mavi yaseminler ıslandıkça işliyor içime hüznün çekici kokusu aşığım ayrılığa neyleyim baharın sözüm ona utangaç hallerini kanmıyorum artık sahte gülüşlerine çok gördüm inci dişlerini kimi temiz kimi pis sırıtışlarda üç aşağı beş yukarı hepsi aynı oysa teslim olmuştum aşka alıp hançeri vurmalıydı dudaklarımdan mühürlemeliydi beni sana ama titredi elleri korkuyla baktım ki havada şımarık bir rayiha anladım hemen belli ki son cemre de düşmüş cilveli bahar göz kırpmakta biraz oynaşırız gider inan bana hiç önemli değil burada hala ıslanıyor yaseminler anla ben kışım en karasından yağmadan gürlediğimi duyarsa biri savurup köklerinden koparamadığımı hükmüme kafa tutan gölgeni tekrar yazarken sildiğim yerden cismini kırılsın kalemim erisin buzlarım baharlar geçsin üzerimden silineyim takvimlerden ölmezsem ölümüne gidişlerimin aşkıyla titrerse dilim son sözlerin çığlıklarında yemin ederim tükürürüm suratıma vazgeçerim kendimden asarım adımı dar ağacına |
ben kışım
en karasından
aşığım ayrılığa
bende :)